Yatırımcıları TL’ye yönlendirmek için yakın zamana kadar mevduat faizinde cazibeyi artıracak hamlelere imza atan Merkez Bankası, yüksek mevduat faiziyle doların cazibesini sorgulatma amacından vazgeçti.
Merkez Bankası’nın ilk faiz artışı kararı aldığı Haziran ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısından bu yana düşen TL mevduat oranlarında yüzde 40 seviyesini gören mevduat faizleri 21 Temmuz itibarıyla yüzde 30 seviyesine indi.
Ekonomi gazetesinin bankacılık sektörü kaynaklarından edindiği bilgilere göre 3 aya kadar vadeli TL mevduat faizleri ise bu hafta başında yüzde 25’in altına çekildi.
Ancak kredilerde faiz artışları hız kesmedi. Haziran ayı faiz toplantısından önce yüzde 41,7 olan ihtiyaç kredi faizleri yüzde 48’e, yüzde 14,4 olan TL ticari kredi faizleri yüzde 24,8’e yükseldi.
Erkan: Piyasa Faizleri ile Politika Faizi Arasındaki Fark Ortadan Kaldırılmalı
Geçen hafta yaptığı sunumda enflasyon raporunu ve atılacak adımları paylaşan Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan, piyasa faizleri ile politika faizi arasındaki farkın ortadan kaldırılması gerektiğine dikkat çekmişti.
Erkan, “Haziran’daki ilk PPK kararımızdan evvel, politika faizi yüzde 8,5 iken mevduat faizi ortalamada yüzde 40’ın üzerine çıkmıştı. Haziran PPK kararının parçası olarak, faiz artırımının yanı sıra, makro-ihtiyati çerçevede sadeleşme sürecinin ilk adımını mevduatlarda, menkul kıymet tesisi uygulaması ile devreye aldık. Bu adımların hemen akabinde 3 aya kadar vadeli mevduat faizi yaklaşık 12 puan gerileyerek yüzde 30 seviyelerine gelmiştir” demişti.
İlk olarak mevduat faizlerine müdahale edilmesinin nedenini, bankacılık sektörünün elini rahatlatmak ve fiyat davranışlarının düzenlenmesi gerekliliği olarak göstermişti.
Mevduat faizlerinin dolarizasyonu beslemeyecek şekilde bir seviyeye oturmasını hedeflediklerini, TL mevduatı özendirecek seçenekler üzerine çalışma yaptıklarını kaydetmişti.