Yurt içi piyasalar, 18 Eylül’de açıklanan ABD Merkez Bankası’nın (FED) kararından sonra gözünü Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na (TCMB) çevirdi. TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), gerçekleştirilen toplantı sonucunda Eylül ayında politika faizini yüzde 50 seviyesinde sabit tuttu.
Ekonomistlerin ve kurumların birçoğu, Eylül’de politika faizinin değişmeyeceğini ve yüzde 50 düzeyinde sabit kalacağını öngörüyordu.
Toplantı metninde yer alan önemli maddeler:
- Ağustos’ta aylık enflasyona dair göstergelerin bir bütün olarak incelendiğinde, ana eğilimin belirgin bir değişim sergilemediği değerlendirilmiştir. Üçüncü çeyreğe ilişkin göstergeler yurt içi talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyonist etkisinin azaldığını teyit etmektedir.
- Temel mal enflasyonu sınırlı bir artışa düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir.
- Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir.
- Enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir.
- Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyatı adımlarla desteklenecektir.
- Kurul, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir.
2023’te yapılan seçimlerin ardından TCMB sıkılaştırma adımları kapsamında politika faizini 4 bin 150 puan artırdı. TCMB, Ağustos’ta yüzde 51,97 olan enflasyon oranının yıl sonunda yüzde 38’e düşeceğini öngörüyor.
Morgan Stanley, 17 Eylül’de yaptığı değerlendirmede enflasyon verilerinde beklenmedik bir iyileşme olmadığı sürece TCMB’nin politika faizi indirimine gitmesinin riskli olacağını belirtti.
Yine ekonomistlerin ve aracı kurumların katılım gösterdiği anketlerde de politika faizinin Eylül’de değişmeyeceği tahmin edildi.