Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Münih’teki Uluslararası Otomobil Fuarı’nda (IAA Mobility 2023) Alman otomobil endüstrisinin elektrifikasyon çabalarını övdü ve elektrikli araç şarj istasyonlarının sayısını artıracak yeni yasayı açıkladı.
Scholz, önümüzdeki haftalarda Almanya’nın “tüm servis istasyonlarının yüzde 80’inin işletmecilerinin elektrikli otomobiller için en az 150 kilowatt’lık hızlı şarj seçenekleri sunmasını gerektiren bir yasayı çıkaran Avrupa’daki ilk ülke” olacağını söyledi.
Bu genişlemenin elektrikli araç sürücüleri için menzil kaygısını geçmişte bırakacağını da sözlerine ekledi.
Hafta sonunda geçirdiği koşu kazasının ardından göz bandı takan Scholz, girişim için bir zaman dilimi vermedi.
2023 Yılına Kadar Hedef 1 Milyon Şarj Noktası
Avrupa’nın en büyük ekonomisi sadece 90 bin kamusal şarj noktasına sahip ancak elektrikli araç kullanımını artırmak için 2030 yılına kadar 1 milyon şarj noktası hedefliyor.
KBA federal motor otoritesinin verilerine göre Almanya’da Nisan ayı sonu itibariyle yollarda yaklaşık 1,2 milyon tamamen elektrikli araç bulunuyor ve bu sayı 2030 yılına kadar hedeflenen 15 milyonun çok altında seyrediyor.
Yüksek fiyatlar, sınırlı menzil ve özellikle kırsal alanlarda şarj istasyonlarının bulunmaması, elektrikli araç satışlarındaki gecikmenin ana nedenleri olarak gösteriliyor.
Scholz: Çin ile Rekabet Bizi Korkutmamalı
Scholz, elektrikli araç üretiminde Çin’in rekabeti konusunda ise “Rekabet bizi korkutmamalı, teşvik etmeli.” şeklinde konuştu.
“1980’lerde Japon otomobillerinin piyasayı ele geçireceği söyleniyordu. Yirmi yıl sonra Kore malı otomobiller ve şimdi de sözüm ona Çin malı elektrikli otomobiller” diyerek bu tür korkuları küçümsedi ve Alman otomobil üreticilerinin rekabet gücünün şüphe götürmez olduğunu savundu.
Batılı otomobil üreticileri Çinli rakiplerinin yoğun rekabetinden endişe duyarken, büyük Alman otomobil tedarikçileri mobilite fuarında verdikleri demeçte, Çin’deki mevcut ortaklıklarını genişletmeye ve bu yükselişteki üreticilere Avrupa yapımı parçalar sağlamaya istekli olduklarını söylediler.
