Ekonomi kadroları sıcak para akışına zemin hazırlayacak politikalara yönelirken, ekonomide güven ortamını tahsis edecek önemli göstergelerden olan döviz rezervlerinde ise aralıksız düşüş sürdü. Geçen yıl 150 milyar dolara koşan Merkez Bankası rezervleri son verilerde 135,4 milyar dolara kadar çekildi.
Merkez Bankası başkanlığındaki koltuk değişimi ve yerel seçimlere az zaman kala döviz şoklarına karşı tampon oluşturmak adına rezervlerin yakıldığı konuşulurken, sandıklar kapandıktan sonra ise dolar kurunun yükselişe devam edeceği söylentileri gündemde yerini aldı.
Ekonomim yazarı Alaattin Aktaş, doların seçimlerden sonra yükselme ihtimalini kaleme aldı. Beklentilerin aksine 2023 yılındaki genel seçimlerdeki gibi 2024’teki yerel seçimlerden sonra doların çarpıcı şekilde artmayacağını savundu.
“Ne bu seçime yaklaşırken geride kalan dönemin koşulları geçen seçimle aynı ne de dolarda ortaya çıkan artış ya da biriken tortu…” diyen Aktaş, döviz kurlarının Mayıs 2023 seçimlerinden önce neredeyse yataya çok yakın hareket ettiğini ancak bugün grafiğin öyle olmadığını söyledi.
Aktaş, “Mayıs 2023 seçimleri öncesi kur adeta sabitlendi, doğru. Türk parası artık değer yitirmiyordu, dolar aylarca neredeyse sabit kaldı. Mayıs seçimi bitti, doları tutma gerekliliği ortadan kalktı ve haziran ve temmuz toplamında tam yüzde 34 artış oldu” dedi.
İki seçim arasındaki dolar kurundaki yükseliş eğilimini karşılaştırarak, dolarda geçen yılki seçim öncesi sekiz ayda artışın yaklaşık yüzde 8 olduğunu ancak bu yılki seçim öncesinin sekiz ayında yüzde 21 artış görüldüğünü belirtti.
Aktaş, “Zaten Mart ayı ortalamasının 32 lira olması muhtemel görülen dolar birkaç ayda yüzde 34 daha artsa nerelere varır, bir düşünsenize” diye ekledi.
