Birleşmiş Milletler’in (BM), çevresindeki askeri faaliyete son verilmesi çağrısında bulunduğu Zaporijya nükleer santralinde teknisyenler zor koşullar altında çalışmalarını sürdürüyor.
Rusya’nın idaresine geçen nükleer santralde çalışan Ukraynalı teknisyenler, Rus silahlarının namluları altında bombardıman yaşarken büyük bir baskıyla karşı karşıya kalmış durumda. İçlerinden biri, Çernobil tarzı bir felaket yaşanmamasından emin olmak için santralde kalmaya ve çalışmaya devam ettiklerini söyledi.
Rus misillemesinden korktuğu için kimliğinin açıklanmamasını isteyen teknisyen, Moskova ve Kiev’in birbirini bombalamakla suçladığı Zaporijya tesisindeki pek dile getirilmeyen zorlu çalışma koşullarından bahsetti.
Teknisyen, Reuters’e verdiği demeçte, santralde çalışan birçok işçinin ailelerini tesisin bulunduğu Enerhodar kasabasından uzağa gönderdiğini ancak tesisin güvenli çalışmasını sağlamak için kendilerinin işin başında kalmaya devam ettiklerini söyledi.
Teknisyen, “Çalışanlar ailelerini bölge dışına çıkarmaları gerektiğinin farkındalar ancak kendileri geri dönüyorlar. 1986’daki Çernobil gibi büyük bir felaket olasılığı nedeniyle çalışmak zorundalar ve bu durumun gerçekleşmesi çok daha kötü şeylere yol açar” ifadelerini kullandı.
Ağır silahlı Rus birliklerin tesis içinde her yerde bulunduklarını ve işçiler tesise girerken zırhlı personel taşıyıcılarının namlularını girişe doğrulttuklarını da sözlerine ekledi.
Teknisyen: Psikolojik Olarak Çok Zorlayıcı Bir Durumdayız
Rus kuvvetlerinin kimi zaman işçilerin vardiyalarından sonra eve gitmelerine izin vermediğini söyleyen teknisyen sözlerine şöyle devam etti:
“Çalışanların dışarı çıkmasına izin vermemek için bir neden buluyorlar. Sürekli olarak bina içinde silahlarla dolaşıyorlar. Fabrikaya girip devamlı olarak bu insanları görmeniz ve orada bulunmak zorunda olmanız zihinsel ve psikolojik olarak çok zorlayıcı.”
Teknisyen, şu anda altı reaktörden sadece ikisinin çalışıyor olmasına rağmen, personelin yapması gereken çok sayıda önemli güvenlik işi olduğunu söyleyip sözlerini şöyle tamamladı:
“Tesisin altı reaktöründen dördü şu anda normal kapasitede çalışmıyor, ancak yine de düzenli bakım gerektiriyor. Ukrayna’nın, tüm Avrupa kıtasının ve dünyanın güvenliği tehlikede olduğu için personel kontrolü sürdürmek için geri geldi.”
Energoatom: İşçiler Baskı Altında
Normalde tesisi denetleyen en üst düzey Ukrayna devlet kuruluşu olan Energoatom ise tesis işçilerinin baskı altında olduğuna ve aynı zamanda tehlikede olduğuna inandığını söyledi.
Rusya, 24 Şubat’ta işgal etmeden önce nükleer santralde 11.000 personel bulunuyordu. Ukraynalı yetkililer güvenlik nedenleriyle şu anki mevcut işçi sayısını açıklamıyor.
Energoatom’un sözcüsü Leonid Oliynyk, tesis çalışanlarının yaklaşık 1000’inin Temmuz ayına kadar şehri terk ettiğini ve aile üyeleri hakkında hiçbir sağlıklı veri olmadığını belirtti.
Bu arada Enerhodar kasabasının savaş öncesi nüfusu 50.000’den fazlaydı. Kasabanın belediye başkanı Dmytro Orlov yaptığı açıklamada kasabada yaklaşık 25.000 kişinin kaldığını söyledi.
Avrupa’nın en büyük nükleer santrali, Mart ayında Rusya tarafından ele geçirilmiş ve santral çevresinde yaşanan çatışmalar ve bombalamalar geniş çapta kınanmıştı. Yaşananlar, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın güney Ukrayna’daki tesise acil ziyaret gerçekleştirmesi ve incelemelerde bulunması çağrılarına yol açmıştı.