Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’da şimdiye kadar tüm sistemik risklerin aynı anda gerçekleşmesini içeren en kötü senaryonun henüz gerçekleşmediğini ve bundan şu ana kadar korunulduğunu belirtti.
Avrupa Sistemik Risk Kurulu’nun (ESRB) Almanya’da düzenlenen 7. Yıllık Konferansı’nda konuşma gerçekleştiren Lagarde, Avrupa’nın finansal sisteminin karşı karşıya olduğu risklere değindi.
“Politika Yapıcıları Tetikte Olmalı” Uyarısı
Bölgenin finansal sisteminin, ciddi sistemik risklerin hep birlikte gerçekleşmesini içeren en korkunç senaryodan kaçındığını söyleyen Lagarde, politika yapıcıların proaktif kalmaları ve finansal istikrar risklerinin ortaya çıkmalarına karşı tetikte olmaları gerektiğinin altını çizdi.
16. ABD Başkanı Abraham Lincoln’ün sözüne atıfta bulunup politika yapıcılara “Bugün yapılabilecek hiçbir şeyi yarına bırakmayın.” şeklinde seslendi.
ESRB’nin 2022 yılının Eylül ayında bir dizi sistemik riski sıraladığını anımsatan isim, son derece yüksek belirsizliğin olduğu bir dönemde Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin, birbirini takip eden senaryoların gerçekleşme olasılığını artıran diğer unsurlarla birleştiğini ifade etti.
Kış dönemi yaklaşırken Avrupa ülkelerinde ciddi şekilde petrol ve doğal gaz kıtlığı riskiyle karşılaşıldığını söylerken o zamanlar, öngörülen tüm risklerin aynı anda gerçekleşebileceği ve birbirlerinin etkisini artırabileceği konusunda uyarı yaptıklarını hatırlattı.
Konuşmasının devamında, “Neyse ki bu senaryo şu ana kadar gerçekleşmedi.” ifadesini kullandı.
Lagarde, istihdam şu ana kadar dirençli kalsa da yüksek enflasyon nedeniyle hane halkının gerçek harcanabilir gelirinin önemli bir baskı altına girdiğinden de bahsetti.
Avrupa Bankalarına Uyarı
İkinci olarak varlık fiyatlarındaki keskin düşüşten kaynaklanan riskleri vurguladıklarını belirtirken “Bunların kısmen, ABD merkezli bölgesel bankaların başarısız olmasıyla, Birleşik Krallık’ta tahvil krizinin yaşanmasıyla ve son zamanlarda ABD Hazine tahvillerinin fiyat dalgalanmalarıyla gerçekleştiğini gördük.” ifadesini kullandı.
Bazı sistemik risklerin henüz gerçekleşmediğinin altını çizen isim, banka karlılığının, yüksek politika faiz oranlarının bir yansıması olarak fonlama maliyetlerindeki artış ve çok daha düşük kredi hacimlerinden olumsuz etkileneceğini ifade etti.
Avrupa bankalarının nakit toplamak için ellerindeki tahvilleri satmak zorunda kalmaları halinde önemli kayıplara uğrayabileceklerini vurgularken “AB bankalarının sabit getirili menkul kıymetleri, satılmaları gerektiği takdirde oldukça önemli ölçüde değer kaybedebilir.” şeklinde konuştu.
