Uluslararası Para Fonu (IMF) tahminlerinden hesaplanan verilere göre; 2008 yılında 40,6 trilyon dolar olan küresel kamu borcunun, 2018’de 30,7 trilyon dolarlık artışla 71,3 trilyon dolara yükselmesi tahmin ediliyor. Birçok ülkenin hem merkez bankaları hem de iç tüketim ve yatırımları destekleyen kamu teşvikleri ile büyüme problemlerine çözüm bulmaya çalıştığı belirtildi.
IMF Başkanı Christine Lagarde, küresel ekonominin güçlenmeyi sürdürmesine karşın, büyümeye yönelik risklerin son dönemde yükseldiği, finansal kırılganlıkların, varlık fiyatları ve yükselen borçlarla arttığını söyledi. Yine birçok uzman da uluslararası kurum ve kuruluş temsilcilerinin finansal kırılganlık sebebiyle önlem alması gerektiğini belirtti.
Küresel milli gelirin ise 86 trilyon 802,1 milyar dolar olacağı bildirildi. Bu şekilde yıl sonunda küresel kamu brüt borcu, dünya gelirinin %82,2’sine denk gelecek. IMF’nin tahminde bulunduğu 181 ülkeden ABD’nin çıkarılması durumunda, dünya gelirlerinin milli gelir toplamının %66,8 trilyon dolara ulaşacağı belirtildi.
Bu 11 ülkenin borcu, toplam borcun %84’lük kısmına tekabül ediyor. Listenin başında 22,1 trilyon dolar ile ABD yer alırken, onu 12,2 trilyon dolar ile Japonya ve 7,2 trilyon dolar ile Çin izledi.
İtalya ve Fransa 2,8 trilyon dolar, Almanya ve İngiltere 2,5 trilyon dolar, Hindistan 2 trilyon dolar, Brezilya 1,9 trilyon dolar, Kanada 1,6 trilyon dolar ve İspanya 1,5 trilyon dolar kamu borcuna sahip. Bu ülkelerin toplam borcunun yıl sonunda 59 trilyon doları aşması ve bu rakamın da küresel kamu borcunun %82,7’sine denk geleceği öngörülüyor.
2008’deki küresel krizden bu yana kamu borcunda 11,2 trilyon dolarlık artış olan ABD’deki bu artışın sebebi olarak ülke merkez bankasının tahvil alımları yoluyla genişlemeci politikalar benimsemesi gösteriliyor. 2008’de 10,9 trilyon dolar olan kamu borcu miktarının bu yıl sonunda 22,1 trilyon dolara çıkması tahmin ediliyor.
