Kronikleşen yüksek enflasyon kendini en çok konut sektöründe gösterdi. Türkiye ekonomi modeli olarak adlandırılan ve yüksek enflasyona rağmen düşük tutulan faiz politikaları piyasada parayı bollaştırıp konut fiyatlarını yukarı taşıdı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) son açıkladığı verilere göre Eylül ayında konut fiyatları yıllık bazda yüzde 90’a yakın arttı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) geçen hafta paylaştığı verilere göre ise konut satışları Ekim ayında da düşüşe devam etti.
Sektörde fiyatların kayda değer şekilde artıp, satışların çakıldığı günlerde vatandaşın barınma sorunu ile nasıl mücadele ettiği sorusu gündemde yerini korudu.
Konuyu köşesine taşıyan Hürriyet yazarı Sefer Levent, işçilerin göç nedenine dikkat çekti. Yeni ekonomi yönetiminin faiz artışı politikasına geri dönüşüyle konut kredilerinin geldiği boyuta değindi.
Konut Almak İsteyen Aylık 149 Bin TL Kredi Ödeyecek
“Konut fiyatları erişilebilir olmanın çok ötesine geçti” diyen Levent, büyükşehirlerde 4 milyon liraların konuşulduğu ortalama konut fiyatlarına faiz de eklendiğinde kredinin aylık ödeme tutarının 150 bin liraya kadar uzandığını söyledi.
Açlık ve yoksulluk sınırının sürekli yukarı taşındığı bir ülkede aylık 100 bin liraları aşan kredi ödemesinin imkansız olduğunun altını çizdi.
Kiracılar Tersine Göç Başlattı
Konut almanın artık hayal bile olmadığı mevcut ekonomik şartlarda kirada kalmanın da bir başka sorun olduğuna dikkat çeken Levent, tavan zam sınırına rağmen hala sorunun çözülmediğini söyledi.
Artık büyükşehirlerde kiraların sadece mavi değil, beyaz yakalıyı da yorduğunu belirterek, “İstanbul’da ortalama metrekare kira bedeli 16 lirayı aştı. Bu da 100 metrekare evde ortalama kiranın 16 bin lirayı geçtiğini gösteriyor. Tabi depreme karşı güvenli yeni bir konuta yaşamanın bedeli ise bu ortalamanın çok üzerinde” diye ekledi.
Tüm bu şartlar altında tersine göçün tetiklendiğini söyleyerek, “Bugün birçok sektör ‘işçi bulamıyoruz’ diyor. Çünkü çalışanlar kira bedellerini karşılayamadığı için büyükşehirleri terk ediyor. Tüm ihtiyaçları ötelenir, kemerler sıkılır da barınmanın ertelenmesi mümkün değil” dedi.
Çözüm için 2 Adım
Cumhuriyet tarihinin en büyük barınma krizinin çözümü için yönetimi işaret eden Levent, yakın zamanda açıklanan sosyal konut projelerini örnek gösterdi.
İlk evim ve ilk arsam sloganlarıyla başlatılan kampanyanın çözüm için bir adım olduğunu söyledi. Düşük faizli konut kredilerinin ise amacının dışında kullanılmasının engellenmesi gerektiğini önerdi.
