İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Temmuz ayı Meclis toplantısında iş dünyasının gündemini değerlendirdi. Avdagiç, enflasyonla mücadelede yılın ilk yarısının geride bırakıldığını ve deflasyonist sürecin başlayabileceğini ifade etti.
İTO Başkanı, TÜFE’deki yıllık artış oranının yüzde 71,6, ÜFE’nin ise yüzde 50,09 olduğunu belirterek, açıkladıkları fiyat endekslerinde Ücretliler Geçinme Endeksi’nin yüzde 82,14, Toptan Eşya Fiyatları Endeksi’nin ise yüzde 60,49 arttığını vurguladı.
Dolar-Euro sepet kurdaki artış oranının ise sadece yüzde 25,2 seviyesinde kaldığını ve kur ile enflasyon arasındaki farkın yüzde 40’ın üzerinde olduğunu belirtti. Avdagiç, bu durumun iç piyasa ve dış ticaret için denge bozucu etkiler yarattığını ve kur ile enflasyon arasındaki korelasyonun korunması gerektiğini ifade etti.
Kur-Enflasyon Makası Vurgusu
Kur ve enflasyon arasındaki farkın ihracatın aleyhine, ithalatın lehine işlediğini belirten Avdagiç, bu sürecin kontrol altında tutulması ve sürdürülebilir kılınmasının önemini vurguladı.
Enflasyon ile kur sepeti arasındaki bağın kopması durumunda, yılın ikinci yarısında ihracatta düşüş, ithalatta ise artış olabileceği uyarısında bulundu. Ekonomi yönetiminin bu konuya hassasiyet göstermesini beklediklerini belirtti.
Benzer bir açıklama dün Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe tarafından yapılmıştı. Gültepe, enflasyondaki artış işe beraber Türkiye’nin rakiplerinden daha pahalı hale geldiğini belirterek, dolar/TL’nin en az 37 seviyesinde olması gerektiğini söylemişti.
Türkiye ekonomisindeki normalleşmenin uluslararası yatırımcılar tarafından dikkatle izlendiğini ve ciddi yatırım girişleri olduğunu ifade eden Avdagiç, özellikle tahvil piyasasında büyük miktarlarda yabancı yatırım beklediklerini söyledi. Faizlerin düşmesiyle birlikte devlet tahviline yabancı girişinin artacağını belirtti.
Yurtdışından fon girişlerinin TL’nin aşırı değerlenmesine yol açabileceğine dikkat çeken Avdagiç, döviz kuruna ilişkin hassas bir dengelenmeye ihtiyaç olduğunu ifade etti. Yatırım, teşvik, faiz ve döviz politikasının dengeli bir şekilde yönetilmesi gerektiğini vurguladı.