İran’da 44 yıldır uygulanan zorunlu başörtüsü yasasının toplumda yaşattığı kırılmanın etkileri sürüyor. Geçen yıl eylül ayında başörtüsü kuralına riayet etmediği gerekçesiyle ahlak polisi tarafından gözaltına alındıktan sonra ölüm haberi gelen Mahsa Amini, molla rejiminin topluma dikte ettiği ahlak kurallarını derinden sarstı.
Ülkede protestolar 7 aydır sürerken, gösteri ateşini dindirmeye çalışan iktidar radikal davranma yoluna gitti. Mahsa Amini protestolarına katılan ve rejime kafa tutan göstericileri ölüm cezasına çarptıran İran’da idam oranları çarpıcı şekilde arttı.
İnsan hakları grubu olan Oslo merkezli İran İnsan Hakları (UST) ve Paris merkezli Birlikte Ölüm Cezasına Karşı (ECPM) tarafından hazırlanan İran’daki insan hakları raporuna göre ülkede 2015’ten bu güne en yüksek idam olayları yaşandı.
Rapora göre İran’da protesto ateşinin yandığı andan itibaren en az 582 infaz gerçekleşti. Böylece İran’da 2015 yılından itibaren en yüksek sayıda idam cezaları verildi.
UST direktörü Mahmud Amiri Mogaddam, tüm dünyanın tepki göstermesine rağmen rejimin idamda ısrarcı olduğuna dikkat çekerek, göstericileri ve tüm nüfusu sindirmenin amaçlandığını şöyle ifade etti:
“Uluslararası tepki nedeniyle protesto bağlantılı gerçekleştirilemeyen infazları telafi etmek ve korku yaymak için siyasi olmayan suçlamalardaki infazlar yoğunlaştırıldı. Bunlar, İslam Cumhuriyeti’ndeki infaz makinesinin düşük maliyetli kurbanları.”