IAEA İşgaldeki Zaporijya Nükleer Santrali’ne Denetime Gidiyor

Patlaması halinde Çernobil’den 10 kat büyük etkisinin olacağı söylenen Zaporijya Nükleer Santrali bugün bir kez daha dünya gündemine oturdu. Mart ayında Rusya’nın eline geçtikten sonra provokasyon haberlerinin başlığında yer alan santral, 5 ay sonra Birleşmiş Milletler (BM) nükleer gözlemci grubu tarafından denetlenecek.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) Başkanı Rafael Grossi, bugün Twitter hesabından Zaporijya Nükleer Santrali’ni denetleyecek ekibin yola çıktığını duyurdu.

IAEA Başkanı, Viyana Havalimanı’nda 13 personelle birlikte çekilmiş fotoğrafını paylaşarak, “Ukrayna’nın ve Avrupa’nın en büyük nükleer tesisinin güvenliğini korumalıyız” dedi.

Grossi’nin liderlik ettiği ekip, Rusya ve Ukrayna’nın birbirlerini santral çevresinde topçu ateşi açmakla suçlanmasının ardından radyasyon felaketi endişelerini gidermek için yola çıktı.

Ekibin, fiziksel hasarı ve personelin tesiste çalıştığı koşulları denetleyeceği, güvenlik sistemlerinin işlevselliğini belirleyeceği bilgisi verildi. Ek olarak, nükleer materyalin izinin sürüleceği ve acil koruma faaliyetlerinin de gerçekleştirileceği açıklandı.

IAEA misyon gezisi hakkında Ukrayna Enerji Bakanlığı tarafından güvenlik gerekçesiyle yorum yapılmayacağı paylaşıldı.

BM ve Ukrayna, santralin çatışmada hedef olmasının önüne geçmek için askeri teçhizatın ve personelin tesisten çekilmesi gerektiği önerisinde bulundu.

“İşgalde Canlı Kalkan Kullanmanın Ötesine Geçildi”

Güneydoğu Ukrayna’da bulunan ve dünyanın en büyük 10 nükleer santrali arasında yer alan Zaporijya Nükleer Santrali’ne sıçrayan askeri çatışmalarda taraflar birbirlerini suçlamıştı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova, Temmuz ayında yaptığı açıklamada, ülkesine yapılan suçlamaları Ukrayna’ya yansıtmış, Kiev’in provokasyon yaratmak için santrale saldırdığı ve felaket yaratma hedefinde olduğu iddiasını öne sürmüştü.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Ağustos ayının başında, Rusya’nın santrali nükleer kalkan olarak kullandığını söyleyerek, Ukrayna işgalinde canlı kalkan kullanmanın ötesine geçildiğini ifade etmişti.