Hava yastıklarının tarihi arabalar kadar eskiye zamanlara dayanmaz. Günümüz araçlarında can kurtaran simidi olarak görev yapan airbaglerin ilk patenti 1951 yılında Alman Walter Linderer tarafından alınmıştır. Aslında aynı yıl içersinde Amerikalı John Hedrik‘de hava yastıklarına yönelik bir patent almıştır. Yanılmıyorsam patent süreleri arası 3 ay gibi bir zaman. Yüksek hava basıncıyla açılmaya çalışılan hava yastıkları, azot gazının müthiş şişirme gücüne dayalı olarak patlıyor.
İlk kullanım yeri araç tarihinin sağlam yüzü olarak gördüğümüz Mercedes W116 kasalarda kullanılmaya başlanmıştı. Önemi son yıllarda daha çok farkedilen airbagler, şu anda neredeyse otomobillerimizin her noktasına koyulabilmekte. Ön sürücü – yolcu, perde, yan, arka derken Toyota bunlara bir ek getirerek Avensis modelinde ilk diz hava yastığını sunmuştu. Onun üzerine Porsche A sütün ve Mercedes ile Volvo’da yayalar için hava yastığı geliştirmeye başlamışlardı.
Olaya daha farklı bir noktadan bakan Hyundai,tavan sunroof mekanizmasına yönelik airbag geliştirdi.
Mantıklı düşündüğümüzde kaza anında taklaya sürekli meyilli olan araçlarımızın tavan kısmından bizleri koruyacak hiç öğeye sahip değil.
Belli derecelerde kapı içi çelik barlarla beraber ön ve yan kısımdan bizleri koruyacak bir şeyler var. Bu yüzden Hyundai, güvenlik açısından ve airbag devamı için güzel yerden konuya devam etmiş.
Sizde bilirsiniz ki Japon Toyota bir süre, hatta yine devam etmek suretiyle arabalarına cam tavan ve sonroofları koymayı red etmişti. Sebebi ise Japon temsilcinin güvenli olmadığını savunmasıdır.
Tabi sonradan gelişen cam içeriklerinin biraz daha sağlam olduğuna kanaat getirdiğinden beri yavaş yavaş opsiyon listelerine ekledi.
Mantıklı düşündüğümüzde takla halinde kırılacak cam parçalarından korunmak için herhangi bir engelleyici öğe yok.
Daha doğrusu takla anında asfalt yüzeyle tavan arasında bizi koruyan hiç bir şey yok desek daha doğru olur. Hyundai’nin mühendislik ve zeka örneği tavan hava yastığı, kaza anında 0.08 milisaniye içerisinde komple cam yüzeyi kaplıyor. Sanırım araç devrilme pozisyonuna geçtiği anda sensörlerin denge bozukluğunu anlayarak tavan hava yastığını patlatmakla bu süreç gelişiyor. Düşünce yönünden Hyundai son zamanlardaki en faydalı güvenlik gelişiminde bulundu.
İlginizi Çekebilir :
Bu arada konumuz tavan hava yastığı olunca aklıma birden üzerine direk devrilen Audi A3 sürücüsü aklıma geldi. A3’ün üzerine düşen elektrik direği otomobilin tavanına düşüyor ve cam yüzeyi bütün halde komple fırlatıyor. Peki böyle bir durum olursa ne gibi sonuçları olur? Hyundai, belki cam tavan malzemesini daha sağlam olacak şekilde montajını yapıyordur veya yapacaktır!
