Tırmanan enflasyon ve sıkılaşan para politikaları ortasında resesyon endişeler her geçen gün artıyor. FED öncülüğünde dünya çapındaki çoğu merkez bankası para politikalarını sıkılaştırmaya devam ederken bununla ilgili uyarılar geliyor.
Wharton Okulu Profesörü Jeremy Siegel de uyarıda bulunanlar arasına eklendi. Siegel, ABD Merkez Bankası’nın faiz oranlarını çok hızlı yükselttiğini ve bunu sürdürürse resesyon risklerinin son derece yüksek olacağını söyledi. Bugün CNBC’ye konuşan Siegel, ABD Merkez Bankası’nı (FED) sıkılaşmaya geç başlamaları konusunda da eleştirdi.
“Sıkılaşmaya çok daha önce sıkılaştırmaya başlamaları gerekirdi. Ama şimdi frene çok sert bastıkları için korkuyorum. Dedikleri kadar sıkı kalırlarsa, gelecek yılın başlarında bile faizleri artırmaya devam ederlerse, resesyon riskleri son derece yüksek olur.”
Tipik olarak bir ay gecikmeli olan resmi verilerin reel ekonomide meydana gelen değişiklikleri hemen göstermeyebileceğini belirterek, “enflasyonun çoğu geride kaldı ve bugün en büyük tehdit enflasyon değil durgunluk” dedi.
Siegel, faiz oranlarının enflasyonu yüzde 2’ye indirebilecek kadar yüksek olduğunu ve nihai oranın veya bitiş noktasının yüzde 3,75 ile yüzde 4 arasında olması gerektiğini düşündüğünü söyledi.
FED Eylül toplantısında gösterge faiz oranlarını bir çeyrek puan daha artırarak yüzde 3-3,25 aralığına yükseltti. Bu 2008 başından bu yana görülen en yüksek seviye oldu. FED ayrıca 2023’te terminal faiz oranının yüzde 4,6’ya kadar çıkabileceğine işaret etti.
Wharton’dan Jeremy Siegel, bunun çok, çok yüksek olduğunu ve politika gecikmeleri göz önüne alındığında, gerçekten bir daralmaya yol açacağını dile getirdi. Siegel, kendisine kalsa, Kasım ayında faiz oranlarını yarım puan artıracağını, sonra bekleyip göreceğini belirtti.
Emtia fiyatları yükselmeye başlarsa ve para arzı artarsa, Fed’in daha fazlasını yapması gerekeceğini ekledi. “Ama hassas emtia fiyatlarına, varlık fiyatlarına, konut fiyatlarına, hatta kira fiyatlarına baktığımda artış değil düşüşler görüyorum” ifadelerini ekledi.