Boston Federal Rezerv Başkanı Susan Collins, merkez bankasının faiz politikası noktasında sabırlı bir yaklaşımı savunurken, kendisini enflasyonun kontrol altına alındığına ikna etmek için daha fazla kanıta ihtiyacı olduğunu söyledi.
Diğer kilit merkez bankacılarının düşünceleriyle uyumlu açıklamalarda bulunan Collins, FED’in faiz oranları açısından zirveye yakın, hatta zirvede olabileceğini ifade etti. Verilerin buradan nasıl çıkacağına bağlı olarak daha fazla artışa ihtiyaç duyulabileceğini kaydetti.
Collins, belirsiz ekonomik ortamda temkinli bir şekilde ilerlemek için iyi bir konumda olduklarını belirterek, “Risklerin farkında olarak kararlı ve veriye bağımlı kalarak koşulların gerektirdiği şekilde ayarlama yapma esnekliğine sahibiz” diye konuştu.
Açıklamalar, FED Başkano Jerome Powell’ın son değerlendirmeleri ile örtüşüyor. Bu duygular Fed Başkanı Jerome Powell ve Başkan Christopher Waller’ın son açıklamalarıyla örtüşüyor.Collins konuşmasında enflasyonla ilgili bazı iyi haberlere çekerek, FED’in tercih ettiği gösterge çekirdek PCE’nin Temmuz’da daha yavaş arttığını hatırlattı.
Collins, umut verici gelişmeler olduğunu, ancak talebin devam eden gücü göz önüne alındığında, son gelişmeleri enflasyonun yüzde 2′ye doğru sürdürülebilir bir yolda olduğunun kanıtı olarak kabul etmek için henüz erken olduğunu söyledi.
Ekonomistler genel olarak faiz artışlarının ekonomiye yansımasının bir ila bir buçuk yıl süreceğine inanıyor. Collins, Covid-9 ile ilgili faktörlerin ve hane halkı ve şirket bilançolarının bu gecikmeleri uzatabileceğini söyleyerek politika konusunda daha dikkatli olunması çağrısında bulundu.
CME FED Faiz Görüntüleme Aracındaki son verilere göre 19-20 Eylül’deki politika toplantısında faizlerin sabit bırakılması ihtimali ağır basıyor. FED, Temmuz’daki son toplantısında 25 baz puanlık faiz artırımı ile oranları yüzde 5,25-5,50 seviyesine taşımıştı.