2023 seçimlerine yaklaşırken siyasilerden dikkat çekici açıklamalar gelmeye devam ediyor. Zorlu ekonomik koşullar altında AK Parti iktidarının 2023 seçimlerini Haziran ayından önce bir tarihe çekeceğine yönelik tahminlere bir yenisi eklendi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, baskın seçim beklediğini söyledi. Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri için Mart ayını işaret etti.
Sözcü’ye konuşan DEVA Partili Başkan, “Mart 2023’te bir baskın seçim olma ihtimali var. Teşkilatlarımız buna şimdiden hazır” dedi.
“BAE ve Suudi Arabistan Borç Verirken Karşılığında Neler Oluyor?”
2002–2015 yılları arasında dışişleri ve ekonomi bakanlığı görevlerini yürüten Babacan, dış siyaset ve ekonomi alanlarındaki gelişmelere ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile Suudi Arabistan’dan gelen para trafiğine dikkat çekti.
Erdoğan yönetiminin daha önce ‘15 Temmuz’un finansörü’ dediği BAE ve Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın cinayetinde azmettirici olarak gösterdiği Suudi Arabistan’a günün sonunda yalvardığını ifade etti.
Babacan, “Ayağına gidip kapı kapı dolaşmak zorunda kalıyorsunuz. …Gidip yalvarıyorsunuz. Yalvar yakar borç para alıyorsunuz” dedi.
Kamuoyunda ve muhalefetin gündeminde eleştirilere hedef olan dış politika adımlarının aslında çok tehlikeli olduğuna değinen Babacan konuşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Borç alan talimat alır” sözünü hatırlattı.
DEVA Parti lideri, “O borç verilirken karşılığında neler oluyor? Onu da bilmiyoruz” dedi. İktidar değişikliği olduğunda verilen sözlerin tutulup tutulmayacağının da şaibeli olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:
“Eğer devlet taahhüdü ise yazılı kayıtlı bir şeyse devlette devamlılık var yapacaksınız… Ama sözlüyse de kimse kusura bakmasın biz de söze güven yok.”
“Onlar Harcayacak, Borç Bize Kalacak”
“Onlar harcayacak, borç bize kalacak” diyen Babacan, seçim için kesenin ağzını açan Erdoğan hükümeti döneminde, dış borçtaki büyümeye dikkat çekti. Sıcak paranın betona döküldüğü eleştirisini gündeme getirerek şöyle ifadede bulundu:
“Dış borç büyüyor, yanında da binalar yükseliyor. Ama bu binalar döviz üretmiyorlar, sorun orada. Ben 2012’de diyordum ki ‘Sanayiden inşaata doğru büyük bir kayma var.’ Düzeltmeye çalıştık, yasa tasarıları hazırladık. En son Erdoğan bana ‘Bu dediklerini yaparsam ben il başkanı, ilçe başkanı bulamam’ dedi.”
“KKM Faizine 650 Milyar TL, Tarım Desteğine 50 Milyar TL Ödeniyor”
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati yönetimindeki ekonomi ekibinin hazırladığı kur korumalı mevduat (KKM) hesapları hakkında da görüş bildiren Babacan, faizin haram olduğuna inananların getirdiği bu sistemden faiz lobisine para aktığına dikkat çekti.
Çiftçiye destek vermek yerine faiz üzerinden para kazananların yararına bir uygulamanın devam ettiğine işaret ederek şöyle açıkladı:
“Burada ödenen kur farkıyla faize ödenen rakam 650 milyar ediyor. Tarım desteğinin tamamı 50 milyar TL, bütün çiftçileri verilen destek. Faizle kur farkı 650 milyar… Kimden alınıyor? Ya borçlanılıyor ya da asgari ücret üzerindeki vergiden, 1 kilo peynir alıyorsunuz oradaki KDV’den alınıyor. Büyük bir servet transferi. Onun için fırsat eşitliği, hukuki güvenlik ekonomi için olmazsa olmaz şeyler.”
“Soylu’nun Söylediklerine İnanmıyor, Erdoğan’a Güvenmiyoruz”
Kamuoyu gündeminde sıcaklığını koruyan terör saldırısı hakkında da konuşan Babacan, seçim öncesi tekrar güvenlikçi politikaların fişeğini ateşleyen İstanbul’daki bombalı saldırında öne çıkan iki aktöre odaklandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun konuya ilişkin yaptıkları açıklamaların yetersiz olduğunu söyledi.
Soruşturma aşamasında olan terör saldırısı hakkında bilinmeyen pek çok hususun olduğunu ve bu konuda siyasi partilerin bilgilendirilmediğini söyledi.
“Devlet kurumlarının başındaki insanlar tarafından bilgilendirilmemiz lazım, siyasetçiler tarafından değil” diyerek, Soylu’nun bilgilendirmelerini önemsemediklerini ifade etti.
Babacan, “İçişleri Bakanı gelmiş, anlatmış… Zerre kadar önemi yok. İnanmayız söylediklerine. Cumhurbaşkanı’nın söylediğine de güvenmeyiz. Birbirini tutmuyor çünkü” dedi.
