Deutsche Bank tarafından yayımlanan raporda, Türk ekonomisine ilişkin yeni kabine ve kritik kurumlardaki atamalar değerlendirildi. Banka, yeni görevlendirmelerle ekonominin daha ılımlı ve ortodoks para politikası karışımına dönülebileceğine işaret etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hazine ve Maliye Bakanı olarak görevlendirdiği Mehmet Şimşek’i anımsatan banka ekonomistleri, “Şimşek ortodoks ekonomi politikalarına açık ve atanması piyasalar tarafından olumlu karşılandı.” dedi.
Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanlığı’na (TCMB) atanan Hafize Gaye Erkan’ın finans sektöründeki geçmiş deneyimi ise daha ortodoks politikaya dönüş beklentilerini yükseltti.
BloombergHT’nin haberine göre Deutsche Bank raporunda, enflasyonun ekonomideki en büyük zorluk olmaya devam edeceğine işaret etti.
Manşet Enflasyon Yıl Sonunda Yüzde 50’yi Görebilir
Kahramanmaraş merkezli depremin arz-talep dengesizliği yarattığına dikkat çeken banka ekonomistleri, asgari ücret artışları ve lirada son günlerde yaşanan değer kaybının da etkisiyle manşet enflasyonun yıl sonunda yüzde 50’ye yakınsayacağı öngörüldü.
25 Mayıs toplantısının ardından Para Politikası Kurulu’nun (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 8,5 ile sabit tuttuğu anımsatıldı.
Faiz oranına işaret eden ekonomistler; enflasyonist baskıların, rekor düşük seviyedeki reel faizin, düşük rezervler gibi etkilerle yeni yöneticilerin daha ortodoks ve agresif önden yüklemeli para politikası uygulayacağını savundu.
Hükümet, Kredi Büyümesinde Çöküş Olmaması için Denge Sağlamalı
Merkez Bankası’nın agresif ancak aşırı faiz uygulamayacağı tahmin edilen raporda, “Bu noktada tam bir değerlendirme yapmak zor ancak TL’deki hızlı değer kaybı, ilk anda büyük bir faiz artırımını gerektiriyor.” ifadeleri kullanıldı.
Diğer bir taraftan hükümetin, kredi büyümesinde çöküşe sebep olmamak için bir denge sağlaması gerektiğine vurguda bulunuldu.
Politika faizinin ilk toplantının ardından yüzde 25’e yükseltilebileceği ileri sürülen raporda, diğer bir ihtimalde Haziran ve Temmuz aylarında üst üste faiz artırımı yapılabileceği aktarıldı.
İkinci senaryoda ise faizin önce yüzde 18-20 civarına, Temmuz’da ise yüzde 25 seviyesine yükseltilebileceği belirtildi.
Söz konusu artışın son olup olmayacağınınsa net olmadığı vurgulanan raporda, artışların liranın hareketi ile portföy akışlarına bağlı olacağı ifade edildi. Faizin yüzde 30’un üzerine çıkma ihtimalinin de olduğu kaydedildi.