Chicago Federal Rezerv Bank’taki ekonomistler tarafından yapılan yeni araştırma, ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz oranlarını resesyona yol açmadan enflasyonu yüzde 2 hedefine düşürecek kadar yüksek bir seviyeye yükselttiğini öne sürdü.
Ekonomistler, Mart 2022’den bu yana uygulanan 500 baz puanlık faiz artışlarının üretim üzerinde önemli bir olumsuz etki yarattığını ve daha fazla artış yaşanmayabileceğini gösterdiğini belirtti.
FED yetkilileri araştırmasında, “Üretim ve enflasyon üzerindeki etkilerin çoğunluğu halihazırda oluşmuş olsa da, uygulanan politika sıkılaştırmasının önümüzdeki çeyreklerde daha fazla kısıtlama yaratacağını ve reel brüt gelir düzeyi üzerinde yaklaşık yüzde 3 puanlık aşağı yönlü bir baskı oluşturacağını tahmin ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Modele göre, ABD’de enflasyon 2024 ortasına kadar yüzde 2,3’ün altına düşecek. Ekonomistlere göre bu, kişisel tüketim harcamaları (PCE) fiyat endeksi ile ölçülen yüzde 2’lik bir enflasyon oranına denk geliyor.
FED uzun zamandır bu seviyenin maksimum istihdam ve fiyat istikrarı misyonuyla tutarlı olduğunu savundu. FED’in faiz artırmaya başlamasından bu yana piyasalar, sıkılaştırmanın küresel ekonomide bir şeyleri bozacağından ve yeni bir mali çöküşe yol açacağından endişe ediyordu.
Pek çok yatırım bankası sıkılaştırma döngüsünün sona ereceğini tahmin ederken, oranların daha önce beklenenden uzun süre yüksek kalacağını belirtti. FED ise faiz artırım döngüsünün sona erdiği sinyalini vermek konusunda temkinli davrandı.
Temmuz ayında yapılan son toplantıda yapılan 25 baz puanlık faiz artırımı ile oranlar yüzde 5,25-5,50 seviyesine taşındı. Eylül ayında yapılacak toplantıda faiz oranlarının sabit bırakılması ihtimali daha ağır basıyor.