Yatırımcılar, pozitif ve negatif arasında gelip giden endeksler karşısında kendilerine bir yol aramaya devam ediyor. Ocak ve Şubat aylarında meydana gelen sert düşüşlerden dolayı meydana gelen güven kaybı, satışları beraberinde getirdi. Uzmanlar borsanın genel durumunu değerlendirerek soru işaretlerini silmeye çalışıyor.
Bireysel Emeklilik Sistemi (BES), Türkiye Varlık Fonu (TVF) ve diğer düzenleyici kurumlarla ilgili alınan kararlar endeksin 5000 seviyesinin altına düşmemesi için kalkan oluşturuyor. Ancak güvensizlik, belirsizlik ve risklerle şekillenen piyasada yüklü miktarda gelen satışlar da negatif yöne doğru bir baskı oluşturuyor.
Volatilitenin Nedeni Ne?
Binlere can kaybına neden olan, 11 şehri doğrudan etkileyen beklenmedik deprem felaketinin ardından piyasalardaki stres daha da arttı. Uzmanlar depreme rağmen endeksin kabul edilebilir bir noktada tutunmaya çalıştığını, 4800 puanın altına inilmediği takdirde endeksin ayakta kalmaya devam edebileceğini paylaşıyor. Bu çerçevede seçime kadar düzenleyici kurumlar tarafından yeni kararlar alınabileceği söyleniyor.
Uzmanlar, “Piyasalarda belirsizlik, güvensizlik ve riskler olmasaydı borsa, fonlar ve diğer tedbirlerden güç alarak tarihi seviyelere çıkabilirdi.” ifadelerini kullanıyor.
Yatırımcıların moralsizliğinin, keyifsizliğinin ve soru işaretlerinin endekslere yansımasının volatiliteye neden olduğu, özellikle küçük yatırımcının büyük zarar gördüğü vurgulanıyor.
Endeksin 5000 bandının daha da altına düşmemesi için büyük çaba sarf edildiğini belirten analistler, belirsizlikler devam etse de endeksin sert düşüşler yaşamasının küçük bir ihtimal olduğunu aktarıyor. İstikrarlı yükselişin sağlanması için ise hisse bazlı yükselişlerden ziyade tutarlı bir ivmenin yakalanılması gerektiğinin altı çiziliyor.
Süreçte depremin yarattığı maddi ve manevi zararların da azımsanmayacak derecede olduğu ifade ediliyor. Bölgedeki sanayilerin ve şirketlerin faaliyetlerini durdurması, istihdam sorunları ve diğer faktörlerin de hem ülke ekonomisi hem de borsa için ciddi anlamlar taşıdığı bildiriliyor.
Sonuç olarak borsaya yönelik adımlar yerinde ve doğru bulunsa da bunların tek başına yeterli gelmediği, meydana gelen düşüşlerle kanıtlanıyor. Bu çerçevede yukarı yönlü istikrarlı bir hareketin olması için piyasalarda güven ortamının oluşması, yatırımcıların risk iştahının artması, belirsizliklerin kaybolması ve özellikle küçük yatırımcının korunması gerekiyor.
Kaynak: Paratic Piyasalar
Dün pozitif kapanan BIST 100 endeksi bugüne 5319 puandan başladı. Satıcılı bir seyrin ardından endeks günlük yüzde 1,1 oranında kayıp vererek kapanışını 5261 puandan yaptı. Gün içinde en yüksek 5335 seviyesi görülse de kalıcı olmadı.
Endeks bir önceki güne göre 61,24 puan azalırken toplam işlem hacmi 83,9 milyar TL seviyesinde oldu.
BIST 100’de 5340 ve 5450 seviyeleri direnç, 5250 ve 5100 puan destek olarak karşımıza çıkıyor.
Sektör endeksleri arasında en çok kaybettiren yüzde 6,7 ile madencilik olurken en çok kazandıran yüzde 3 ile spor oldu. Bankacılık endeksi yüzde 1 artarken holding endeksi yerini korudu.
Analistler, küresel pay piyasalarında oynaklığın bir müddet daha devam edeceğini paylaşıyor.
Yarın yurt içinde enflasyon, yurt dışında dünya genelinde açıklanacak Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), Japonya işsizlik oranı gibi veriler takip edilecek.
