Borsa İstanbul için düzenleyici kurumlar tarafından alınan kararlar hoş karşılansa da borsanın tam anlamıyla düzene girmediğine dikkat çekiliyor. Uzmanlar borsa için “Yükseliyor mu yoksa yükseltiliyor mu?” ifadelerini kullanıyor. Borsada işleyişin sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için yatırımcıların güveninin kazanılması gerekiyor.
Analistler, Ocak ve Şubat aylarında gelen sert satışların ciddi oranda azaldığını, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve Borsa İstanbul tarafından alınan kararlarla çok dramatik bir senaryonun olmayacağını aktarıyor.
Seçim sürecinin ve depremin piyasalar için büyük bir risk olduğu vurgulanmaya devam ederken alınan tedbirlerin yerinde ve doğru olduğu paylaşılıyor. Ancak yine de depremin ilk günlerinde Borsa İstanbul’un açık kalması ve devam eden günlerde işlemlerin iptaliyle ilgili herhangi bir adım atılmaması eleştirilerin en başında yer alıyor.
Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) üzerinden gelen fonların haricinde şirketlerin yoğun bir hisse geri alım programı çerçevesinde aldığı kararların da borsaya pozitif anlamda etki ettiğine dikkat çekiliyor. Uzmanlar hisse geri alımlarının yaklaşık 25 milyar TL’yi bulduğunu aktarıyor.
Borsa Neden Durgun Seyrediyor
Milyonlarca yatırımcı, depremin ardından alınan önlemlerle birlikte kabul edilebilir bir yukarı yönlü hareketin gelmesini bekliyordu. İşlemlere ara verilen sürecin ardından Çarşamba günü yüzde 10 oranındaki artış yatırımcıları heyecanlandırmıştı. Ancak son günlerdeki durgunluk soru işaretlerini de beraberinde getirdi.
Uzmanlar, bilanço dönemine girilmesiyle pozitif bir atmosfer olacağını vurgulamıştı. Bunun yanında şirketlerin art arda açıkladığı temettü bilgilendirmelerinin alımları destekleyeceği tahmin ediliyordu.
Analistler, depremin ekonomik maliyetine dikkat çekerek ciddi bir üretim, ihracat ve istihdam sorunuyla karşılaşılabileceğini kaydediyor. Bu süreçte devletin harcama kalemlerinin ve enflasyonist baskıların artacağına dikkat çekiliyor.
Seçim sürecinin stresine bir de deprem felaketinin etkilerinin eklendiğini paylaşan uzmanlar, borsada kararsız olan yatırımcı sayısının yüksek olduğunu dile getiriyor.
Ancak alınan tedbirler ve kararlar neticesinde risklerin bir miktar azaldığı, geleceğe yönelik pozitif anlamda beklentinin daha ağır bastığı belirtiliyor. Ellerinde güvendiği ve güçlü şirketlere ait hisseler olan kişilerin sabırlı olup beklemesi gerektiğinin altını çizen uzmanlar, 2023’ yılında kısa vadeli alım-satım işlemlerinden kaçınılması konusunda uyarıyor.
Depremin ardından çimento hisseleri günlerce tavandan işlem görmüştü. Ancak geçtiğimiz günlerde endekslerdeki dengeler değişerek yatırımcı ilgisini çimento hisselerden enerji hisselerine kaydırdı. Uzmanlar, son günlerde BIST 100 endeksinin yerinde saydığını, fakat hisse bazlı hareketin çok yoğun olduğunu ifade ederek endekslerin yön bulmakta zorlandığını kaydediyor.
Borsadaki hareketliliğin büyük oranda suni olduğuna dikkat çekilirken önümüzdeki haftalarda hisse bazlı hareketlerin bir miktar azalacağı bildiriliyor. Bu kapsamda endekslerin rotasına yerleşeceği söyleniyor.
Kaynak: Paratic Piyasalar
Haftanın son işlem gününe 5088 puandan açılış yapan BIST 100 endeksi, sabah saatlerinde 5114 puana kadar çıktı. Devam eden saatlerde satışların gelmesiyle kapanış yüzde 0,5 kayıpla 5058 puandan gerçekleşti.
Endeksin yön bulmaya çalıştığı süreçte toplam işlem hacmi 71,8 milyar lira seviyesinde oldu.
Analistler teknik açıdan BIST 100 endeksinde 5100 ve 5250 seviyelerinin direnç, 5000 ve 4800 puanın destek konumu olduğunu belirtiyor.
ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz artışıyla ilgili eğiliminden dolayı küresel pay piyasalarında karışık bir seyir olduğu paylaşılıyor.
Kaynak: Paratic Piyasalar
Günlerce tavandan işlem gören taş, toprak endeksi geçtiğimiz gün düşüşe geçmişti. Ancak bugün tekrar yüzde 7 oranında yükseliş yaparak sektör endeksleri arasında en çok kazandıran olmayı başardı.
En çok kaybettiren yüzde 2,7 ile inşaat olurken bankacılık endeksi yüzde 1,7, holding endeksi ise yüzde 0,6 değer düştü.
Önümüzdeki hafta yurt içinde büyüme, enflasyon, ekonomik güven endeksi, imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) gibi veriler öne çıkacak.