Bankacılık sistemine ilişkin endişeler sürerken Avrupalı bankaların ABD’li emsallerinden daha güçlü olduğu öne sürüldü. ABD’de Silikon Vadisi Bankası ile başlayan ve ardından İsviçreli Credit Suisse çöküşü ile kötüleşen bankacılık krizi, sistemle ilgili aksaklıkları ve olası riskleri gündeme getirdi.
Pek çok yetkili, bankaların 2008 krizindekine kıyasla çok daha güçlü bir pozisyonda olduğunu söylese de güven söylemleri tedirginliği geçirmedi. Bu hafta Brüksel’deki Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) konferansında da gündemde bu konu yer aldı.
60’tan fazla ülkeden yaklaşık 400 üyesiyle finans sektörünün küresel derneği olan IIF konferansında konuşan yetkililer ve analistler, Avrupa bankalarının birçok ölçümde ABD’li rakiplerinden daha güçlü ve çekici göründüğünü savundu.
Bununla birlikte bölgedeki büyümeyi artırmak için düzenleme ve işbirliğine hala ihtiyaç olduğu eklendi. İspanyol finansal hizmetler devi Santander Group Yönetim Kurulu Başkanı Ana Botin, ABD’deki en büyük bankanın 2008 mali krizinden bu yana zayıf büyüme ve daha az kârlılık nedeniyle Avrupa’nın en büyük dokuz veya 10 bankasının değerinde olduğunu söyledi.
Ancak en iyi Avrupa bankalarının, bir şirketin tahvil sahipleri için temerrüde karşı bir tür sigorta olan kredi temerrüt takaslarına daha iyi seviyelerde sahip olduğunu vurguladı.
“Bu, sabit getirili yatırımcıların borcumuzun riskinin ABD’deki en iyi bankalardan daha düşük olduğunu düşündüğü anlamına geliyor” ifadelerini ekledi.
Öte yandan tıpkı diğer birçok yetkili gibi Credit Suisse’in UBS’ye satışına yol açan son volatilitenin, sistemik bir bankacılık krizinin kanıtı olmadığını, daha çok belirli bankalardaki kötü yönetim ve likidite sorunları olduğunu aktardı.
Dünyanın en büyük bankacılık kurumlarından biri olan Santander Group Başkanı, sermaye, likidite denetimi, müşteri verilerinin korunması açısından çok güçlü bir konumda olduklarını savundu.
“İhtiyacımız olan şey, büyümeye ihtiyaç duyan bir dünyada bankaların yeni ekonomide nasıl olmasını istediğimizi temelden yeniden düşünmek. Ve bu dengeyi bulmak, ihtiyatlı olmakla birlikte gerçekten çok önemli.” dedi.
Algebris Investments CEO’su Davide Serra da Avrupa bankalarının ABD bankalarından daha güvenli, daha güçlü, daha ucuz olduğunu dile getirdi. Serra, yaklaşık yüzde 160 ile Avrupa bankalarının daha yüksek likidite oranına dikkat çekerken ABD’de oranın yüzde 120 olduğunu belirtti.
Avrupa Bankacılık Otoritesi Başkanı Jose Manuel Campa da Avrupa bankalarının düşük değerlemelerine dikkat çekti. Ancak bunların daha geniş sektör kargaşası ve yüksek faiz oranlarının getirilerini artırmasıyla düzeldiğini söyledi.
“Faiz oranları yükseldikçe, Avrupa bankaları iş modellerinin sürdürülebilir olduğunu göstermeye devam ederse, orta vadede bu değerlemelerde de iyileşmeler görmemiz gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.