ABD’de enflasyonun yüksekliğini sürdürmesi ve FED’in sıkı faiz politikası, piyasalarda resesyon yaşanabileceğine dair endişeleri beraberinde getiriyor. Destination Wealth Management’ın kurucusu ve CEO’su Michael Yoshikami, ABD’deki bir durgunluğun 2023′ün ikinci yarısında piyasadaki sert düşüşü önleyebileceğini söyledi.
kolayca yatırım yapın
ABD tüketici fiyatları enflasyonu Nisan ayında yıllık bazda yüzde 4,9′a gerileyerek Nisan 2021′den bu yana en düşük seviyeyi gördü. Piyasalar, bu ayın başlarında Çalışma Bakanlığı’ndan gelen yeni verileri, Federal Rezerv’in enflasyonu düşürme çabalarının işe yaradığının bir işareti olarak aldı.
Enflasyon geçen yıl Haziran’da yüzde 9′un üzerindeki zirvesinden bu yana önemli ölçüde soğudu. Buna rağmen FED’in yüzde 2 olan hedefinin üzerinde seyretmeye devam ediyor. Değişken gıda ve enerji fiyatlarını içermeyen çekirdek TÜFE Nisan ayında yıllık yüzde 5,5 arttı.
‘Durgunluk FED’i Yavaşlatabilir’
Yoshikami, uzun süreli bir durgunluk ile düşen petrol fiyatlarının ekonomiyi canlandırabileceği ve daha fazla faiz artırım ihtimalinin ortadan kalkacağını belirtti.
Analist açıklamasında, “Bu kulağa çılgınca gelecek, ancak ABD’de daha yavaş bir ekonomik büyümeye ve hatta sığ bir durgunluğa girmezsek faiz oranları düşürülmeyebilir. Piyasa için asıl risk bu” ifadelerine yer verdi.
Yoshikami, daha fazla şirketin, borçlanma maliyetlerinin daha uzun süre yüksek kalması ve marjların daralması beklentisiyle, piyasaya vadeli kazançlar konusunda rehberlik etmeye başlayacağına inanıyor.
Ekonominin resesyona yaklaşması halinde bunun iyi bir haber olacağını vurgulayan Yoshikami, “Ekonomi bundan kaçınır ve köpüklü yoluna devam ederse, o zaman yılın ikinci yarısında piyasada bazı sorunlar yaşayacağımızı düşünüyorum.” diye konuştu.
Yoshikami, piyasa fiyatlandırmasına rağmen gerçek faiz indirimi sürecinin sert bir hareket olacağını söyledi ve politika yapıcıların kesin ifadeler yerine piyasa ile uyumlu söylemlerde bulunabileceğini belirtti.
Kıdemli stratejist, para politikası ve ABD ekonomisi için zorlu yolun bir sonucu olarak, yatırımcıları, özellikle teknoloji ve yapay zeka olmak üzere piyasanın belirli bölümlerindeki değerlemelere şüpheci yaklaşmaları konusunda uyardı.
