Son yıllarda küresel düzeyde yaşanan gelişmeler Almanya’nın tedarik zincirini de derinden etkiledi. Tedarik krizi yaşayan Almanya’nın pazar arayışları sürüyor.
Alman Malzeme Tedarik ve Lojistik Konfederasyonu’nun anketine göre, tedarikçi arayışında Türkiye pazarı alternatif olarak görülüyor.
Turkish Automotive temsilcilerinin son bir ayda gerçekleştirdikleri iki ayrı Almanya ziyareti de anket sonucunu destekliyor.
Turkish Automotive temsilcilerinden TAYSAD Başkanı Albert Saydam ve Türkiye Otomotiv Tanıtım Grubu Proje lideri Alper Kanca, ziyaretlerden çıkan sonuçları Dünya Gazetesi’nden Aysel Yücel ile paylaştı.
BMW ve Porsche’un Türkiye Planı
BMW ve Porsche gibi önde gelen otomotiv sektörü liderleriyle görüşen yetkililerin aktardığına göre;
2025 itibarıyla tüm fabrikalarını yüzde yüz yeşil yapmayı planlayan BMW, tedarikçilerinin de yeşil ekonomiyi benimsemesini istiyor.
Albert Saydam’ın konuyla ilgili ifadesi şöyle:
“BMW’de tedarik seçiminde eskiden kalite, hız ve fiyat kesin karar verici unsurlardı. Ancak şu anda çevreci üretimin ve yeşil enerji kullanımının bütün kriterlerin önüne geçtiğini iki şirkette de duyduk. Bu seyahatimizde edindiğim en önemli bilgilerden biri de bu oldu.”
Tedarik Zinciri Yasası İçin Son 6 Ay
Alman şirketlerinin çevreci üretime yönelmesindeki etken, uygulamaya konacak olan yeni tedarik zinciri yasası oldu.
Çevreci üretime geçmek için çıkarılan tedarik zinciri yasası 1 Ocak 2023’ten itibaren devreye girecek. Yasaya göre, çevre ve insan haklarını korumak için şirketlere çeşitli yaptırımlar uygulanacak.
Türkiye Rakip Ülkelerden Önde
Türkiye, geçtiğimiz sene yeşil ekonomiyi destekleyen Paris Anlaşması’nı onaylamıştı. Bu yıl Nisan ayında AB (Avrupa Birliği) ile Türkiye arasında yeşil dönüşüm görüşmeleri gerçekleşti.
Sektör yetkilileri, çevreci üretimi benimseyen Türkiye’nin rakip ülkelerden önde olduğunu belirtiyor. Bu fırsatların kalıcı olabilmesi için Türk tedarik şirketlerinin ve kamunun doğru adımları atması gerektiğinin de altı çiziliyor.
