İran’da kadınlara uygulanan ahlak kuralları, infial yarattı. Ülkede 4 haftadır büyük çaplı protestolar yapılıyor. Tahran ise gösterileri bastırmak için şiddete ve internet yasağına başvurdu. Tüm dünyanın takip ettiği olaylarda İran’a yaptırım uygulanmasını isteyen ülkelerin sayısı arttı.
ABD’nin aldığı yaptırım kararının devamı İngiltere’den geldi. Almanya ise Avrupa Birliği’ne (AB) yaptırım çağrısında bulundu.
Göstericilere uygulanan şiddete tepki gösteren Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Bild am Sonntag gazetesine verdiği demeçte, “Sokakta kadınları ve kızları döven, özgürce yaşamaktan başka bir şey istemeyen insanları kaçıran, keyfi olarak tutuklayan, ölüme mahkum eden herkes tarihin yanlış tarafındadır” dedi.
Molla rejimine karşı gelen protestoculara seslenerek, “Yanınızdayız ve yanınızda olmaya devam edeceğiz” dedi.
Halkına karşı orantısız güç uygulayan yönetim için ise “Özgür yaşamaktan başka bir şey istemeyen insanları ölüme mahkum edenler” tanımlamasında bulundu.
Baerbock, AB’nin Ruslara yaptığı gibi bu kişilerin de mal varlıklarını dondurmasını ve AB’ye giriş yasağı getirilmesini istedi.
İran’a “Şiddetli baskı derhal durdurulmalı” çağrısında bulunan AB’nin, 17 Ekim’de İran için yaptırım konusunu masaya yatıracağı biliniyor.
İngiltere, İranlı Yetkililerin Mal Varlıklarını Dondurdu, Ülkeye Girişlerini Yasakladı
İngiltere’nin İran hamlesi ise İranlı yetkililerin mal varlıklarını dondurmak ve ülkeye girişlerine yasak getirmek oldu.
Dışişleri Bakanlığı tarafından bugün yapılan açıklamada, ahlak polisi ve önde gelen politikacılar ile güvenlik yetkililerinin yaptırım kapsamına alındığı söylendi.
Söz konusu kişilerin ciddi insan hakları ihlallerinde bulunduğu için artık Birleşik Krallık’a girmelerinin yasaklandığı açıklandı.
Aynı zamanda İngiltere’deki tüm mal varlıklarının dondurulduğu duyuruldu. İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverly’nin açıklaması şöyle:
“Birleşik Krallık, hükümetini cesurca sorumlu tutan ve temel insan haklarına saygı gösterilmesini talep eden İran halkının yanındadır. …Bu yaptırımlar İranlı yetkililere açık bir mesaj gönderiyor: Kadınlara ve kızlara uyguladığınız baskıdan ve kendi halkınıza uyguladığınız şok edici şiddetten sizi sorumlu tutacağız.”
“Saçlarının Bu Kadar Sorun Olacağını Bilseydi Tanrı Kadınları Kel Yaratırdı”
İran’da kadınlara uygulanan ahlak kuralları, 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin ölümüne yol açmıştı.
13 Eylül’de “İslami olmayan bir kıyafet” giydiği gerekçesiyle ahlak polisi tarafından gözaltına alındıktan sonra darp nedeniyle komaya giren ve 3 gün sonra hastanede yaşamını yitiren Mahsa Amini’nin ölümü, ülkede infial yarattı.
O günden beri ülkenin dört bir yanında kadın ve erkekler molla rejiminin dikte ettiği ahlak kurallarına ve başörtü kuralına karşı gösteri yapıyor.
Sivil itaatsizlik olarak yorumlanan protestolar ise başka bir boyuta evrildi. Protestolara tüm dünyadan destek geldi.
İran asıllı yönetmen ve yazar Marjane Satrapi’nin “Saçlarının bu kadar sorun olacağını bilseydi Tanrı kadınları kel yaratırdı” sözü, yaşanan son çatışmalarda tekrar gündeme geldi.
Ülkedeki ahlak kurallarına karşı gelen İranlı kadınların başörtülerini yaktığı ve saçlarını kestiği görüntüler, dünya kamuoyunda ses getirdi.
