Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) geçen Cuma günü açıkladığı karar, piyasalarda adeta deprem etkisi yarattı. Kurum, 15 milyon TL’den fazla nakit döviz varlığı bulunan firmalara, bunun toplam aktiflerinin veya bir yıllık satış gelirlerinin yüzde 10’unu aşması durumunda ticari TL kredi vermeyi yasakladı.
Bu adımın etkisi büyük olurken, döviz kurları ve altın fiyatları sert düştü, Borsa İstanbul’da satışlar hızlandı.
Liralaşma stratejisi kapsamında getirilen kontrollü döviz piyasasına geçiş hamlesi, iş dünyası tarafından yoğun eleştirildi. Birçok sektör temsilcisi karardan endişe duyarken, yatırımları olumsuz etkileyeceğini düşünüyor.
Bankacılık kaynaklarına dayandırılan habere göre BDDK’nın TL ticari kredilerinde şart koymasının ardından, bazı bankalar kredi kullanımını durdurdu. Sürece dair belirsizlik olduğu gerekçesiyle, karışıklık netleşinceye kadar yeni kredi kullandırma işleminin geçici olarak durdurulduğu bilgisi aktarıldı.
Bir bankacılık kaynağının bağımsız denetime tabi olmayan şirketlerin etkilenmeyeceği yönünde yorumuna yer verilirken, “Böyle olan çok sayıda şirket de var tabi. Ancak bağımsız denetime tabi olma şartı da sıkılaştırılırsa o zaman kapsam değişir” ifadesi aktarıldı.
Kredi Yasağını Eleştiren Kadar Destekleyenler de Var
Alınan karar birçok kesim tarafından piyasaya müdahale olarak yorumlandı. Genel olarak endişe ortamı oluşurken, kredilere şart getirilmesinin üretimi ve kapasite artırımını engelleyeceği, bunun da tüketici fiyatlarını yükselteceği düşünülüyor.
Benzer şekilde ihracat yatırımlarını etkileyeceği, işletme sermayesi ihtiyacını artıracağı ve yatırımları sekteye uğratacağı belirtiliyor.
Öte yandan Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı ve Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran ise “piyasa ekonomisine müdahale” söylemlerini reddetti. Asmalı, kararın döviz alımını engellemeyeceğini, sadece şirketlerin TL kredilere erişimini kısıtladığını söyledi.
ATO Başkanı Gürsel Baran da kararı liranın güçlenmesi ve ekonominin istikrarı için olumlu bir adım olarak yorumladı.