Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Rize Ticaret Borsası’nda iş insanları ile buluştu ve ekonomi gündemine yönelik açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Hindistan’a G20 toplantılarına uğurladıklarını söyledi. Orta Vadeli Program’da (OVP) olduğu gibi ekonomi alanında istişarede bulunmak istediklerini belirtti.
kolayca yatırım yapın
Depremin zararlarını telafi etmek için yapılan harcamaların aynı zamanda Türkiye’nin geleceğine yapılan yatırımlar olduğunu aktaran Yılmaz, bunların boşa giden harcamalar olmadığını vurguladı.
“Üretim ve İhracat Ağırlıklı Bir Büyüme”
Erdoğan’ın hep üstünde durduğu yatırım, istihdam, üretim ve ihracat perspektifi içinde büyüme ve istihdamı devam ettireceklerini, ancak bu dönemde büyümenin kompozisyonunda ciddi bir değişim olacağını paylaştı. Tüketim ağırlıklı bir büyümeden yatırım, üretim ve ihracat ağırlıklı bir büyümeye dönüşüm yaşanacağını dile getirdi.
“3 Temel Araç Kullanacağız”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, OVP’deki amaçları 3 temel araçla gerçekleştireceklerini açıkladı. Bunların kamu kaynaklarını kullanma şekli, para politikaları ve mali disiplin olduğunu duyurdu.
Kamu kaynaklarını çok daha etkili, verimli ve önceliklere dikkat ederek kullanacaklarını kaydetti ve “Tasarruf son derece önemli” ifadelerini kullandı.
Mali disiplin açısından yapısal bir bozulmaya yol açmadan bütçede yola devam edeceklerini, depremden dolayı ister istemez bütçedeki açığın yükseleceğini, milli gelire oranla yüzde 6,5’lar civarına çıkacağını bildirdi.
Dönemin ihtiyaçlarına uygun bir şekilde para politikalarında güncellemeler gerçekleştirdiklerini, enflasyonla mücadele, fiyat istikrarı hedefi sağlama konusunda gereğini Merkez Bankası ile yapacaklarını belirtti.
“Tek Haneli Rakamlara Döneceğiz”
Yılmaz, hedeflerinin enflasyonu 2026’da tek haneli rakamlara düşürmek olduğunu aktardı ve bu sene enflasyonda geçici bir artış olduğunu ifade etti.
2026’da yüzde 8,5 gibi tek haneli rakamlara dönüleceğini vurguladı ve istihdamı, büyümeyi ihmal etmeyeceklerini açıkladı.
Enflasyonu olumsuz etkileyen bir enflasyon değil, tam aksine arz artışı sağlayarak ve ihracatla döviz kazancı sağlayarak enflasyonla mücadeleye katkı veren bir kompozisyonla büyümeyi gerçekleştirmeyi öngördüklerini dile getirdi.
