
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Ömer Aras, enflasyonla mücadelede kamunun da vatandaşlarla eşit oranda fedakârlık yapması gerektiğini vurguladı. Devletin bütçe disiplinine sıkı sıkıya uyması ve kamuda tasarrufun artırılması gerektiğini belirten Aras, 2025’in ekonomik reformlar için kritik bir yıl olacağını söyledi.
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ise sanayicinin içinde bulunduğu zor duruma dikkat çekerek, ithalatın cazibesinin arttığını ve bu ortamda üreticinin işini nasıl sürdüreceğini sorguladı.
Turan açıklamasında, “Mehmet Şimşek’in politikalarını destekliyoruz ancak her şeyin yolunda olduğunu söyleyemeyiz. Sanayici kan ağlıyor, ithalat artıyor. Hem işveren hem de çalışan mutsuz. Artık kalıcı çözümler üretmek zorundayız” ifadelerini kullandı.
Ekonomide denge arayışı
Aras, Türkiye’deki ekonomik güven ortamının eksikliğine dikkat çekerek, enflasyonun yüksek olmasının gelir dağılımındaki eşitsizliği artırdığını ifade etti.
“Yüksek enflasyon aslında gizli bir vergidir. Serbest piyasa koşullarının işletilmesi, ihalelerde ve kredilerde eşitlik ilkesinin korunması şart” diye konuşan Aras, hukukun üstünlüğü sağlanmadan ekonomik sorunların çözülemeyeceğini dile getirdi.
Aras: Eğitimde reform şart
Aras, Türkiye’nin en büyük yapısal reform ihtiyacının eğitim alanında olduğunu vurguladı. “Gençlerimizi iyi yetiştirmek, iş gücünü yeniden eğitmek zorundayız. Okul öncesi eğitim zorunlu ve ücretsiz olmalı. Müfredat değişiklikleri şeffaf bir süreçle yapılmalı ve eğitim sistemi tarikatların etkisinden çıkarılmalı” diye konuştu.
‘Hukukun üstünlüğü olmadan ekonomi düzelmez’
Orhan Turan da konuşmasında hukukun üstünlüğünün tesis edilmeden iç ve dış ekonomik sorunların çözülemeyeceğini söyledi. “Modern devletin temeli hukuk olmalıdır. Yönetim keyfi değil, hukuk ilkeleri doğrultusunda yapılmalıdır. Aksi halde güven ortamı oluşmaz ve yatırımcı çekinir” ifadelerini kullandı.
2025’in hem büyük fırsatlar hem de ciddi riskler barındırdığını belirten Aras ve Turan, Türkiye’nin bu dönemi iyi yönetmesi gerektiğini vurguladı.