GCM Yatırım’a konuk olan yatırımcıların yakından takip ettiği isimlerden Matematik Mühendisi ve Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) lisanslı Borsa Analisti Tuncay Turşucu, Borsa İstanbul’a yönelik değerlendirmelerini paylaştı.
Şirketlerin 2024’ün ikinci çeyreğine ilişkin bilançolarını açıklamaya başladığına dikkat çeken Turşucu, ikinci çeyrekte sınai şirketlerinde toparlanma olamayacağını, hatta birinci çeyreğe göre daha kötü karların olabileceğini belirtti.
Bankacılık Sektörü
Bankacılık sektöründe yer alan Garanti Bankası’nın (GARAN) ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nın (TSKB) biraz öne çıkacağını, Vakıfbank (VAKBN) ve Halkbank’ta (HALKB) net karlarda artışlar görülebileceğini ifade etti. Ancak bu artışların yatırımcıları yanıltmaması gerektiğini, geçen yılın düşük baz etkisi yüzünden yıllık bazda artışların olacağını kaydetti.
İkinci çeyreğin bankacılık için bir dip noktası olabileceğini vurgulayan Turşucu, faizlerde düşüşlerin başlaması durumunda bankalarda çok güçlü rakamların görülebileceğini bildirdi.
Holdinglerde Beklenti
Uzman, holdingler arasında Sabancı Holding (SAHOL) ve Alarko Holding’de (ALARK) 3 aylık dönem için zarar tahmin ettiklerini belirtti. Koç Holding’de (KCHOL) ise pozitif bir karlılığın olabileceğini aktardı.
Holdinglerde TMS 29’un yarattığı bir baskı olduğunu söyledi.
Sigortacılık, İletişim ve Teknoloji Sektörü
Turşucu, Türkiye Sigorta (TURSG), Anadolu Hayat Emeklilik (ANHYT) ve Agesa’nın (AGESA) bilanço açısından öne çıkabileceğini paylaştı. Ak Sigorta’da zayıf bir bilanço beklediklerini açıkladı.
İletişim sektöründen Türk Telekom (TTKOM) ve Turkcell’in (TCELL) pozitif anlamda devam edecek gibi göründüğünü, bu şirketlerde bir sıkıntı olmadığını dile getirdi.
Teknoloji sektöründen Logo Yazılım (LOGO) ve Hitit Bilgisayar’ın (HTTBT) biraz daha olumlu bir yerde durduğunu kaydetti.
Yatırımcılar Hangi Hatayı Yapıyor?
Tuncay Turşucu “Yatırımcıların yaptığı en büyük hata şu, biz fiyata bakıyoruz ve fiyat odaklı yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı. Hisse fiyatı düştüğünde şirketin kötü bir şirket, yükseliyorsa çok iyi bir şirket olarak algılandığını, bunun yanlış bir tutum olduğunu vurguladı.
Fiyat odaklı yaklaşımın insanları tamamen yanılttığını paylaştı. Bir şirkette işler iyiyse sıkıntı olmayacağını, fiyatın gitmediği durumda bunun bir fırsat olarak bile değerlendirilebileceğini sözlerine ekledi.
Enflasyon Ortamı Seçici Olmaya Zorluyor
Uzman, enflasyon ortamının hisse konusunda seçici olmaya zorladığını, bu dönemde borcu çok yüksek olmayan şirketlerin, örneğin borç/toplam varlık oranı denilen rasyonun yüzde 60-70-80 seviyelerinde olmasının çok fazla istenmeyen bir seviye olduğunu belirtti.
Şirketlerin düşük borçluluk oranında olması gerektiğini, cari oranın 1’in üzerinde olması gerektiğini aktardı.
