Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Türkiye’nin yeşil enerjiye geçişinin sosyal ve ekonomik etkileri ile ilgili bir rapor yayımladı.
“Türkiye’de İklim Değişikliği ve Yeşil Ekonomi Politikalarının Sosyal ve İstihdam Üzerindeki Etkileri” başlıklı rapor, fosil yakıtlar yerine yenilenebilir enerji kaynakları için yapılacak yatırımların çarpıcı ekonomik faydalarını ortaya çıkardı.
Ülke Gelirinde ve İstihdam Oranında Artış Yaşanacak
UNDP ve ILO’nun ortak analiz bulgularının sonuçlarına göre, Türkiye’nin fosil yakıtlara güvenmeye devam etmek yerine yenilenebilir enerjiye yatırım yaparak;
Gayrisafi yurt içi hasılasını (GSYİH) bir yılda 8 milyar dolar artırabileceği,
2030 yılına kadar 300 binden fazla kişi için istihdam alanı oluşturabileceği,
Sera gazı emisyonlarını 2019 seviyesine kıyasla yüzde 8 oranında azaltabileceği söylendi.
Ayrıca ülkede enerji ihtiyacını gidermek için rüzgar ve güneş enerjisine yatırım yapmanın çevresel faydaların yanı sıra ekonomik büyüme ve ticaret dengesi kurma gibi çok çeşitli ekonomik faydalarının olacağı aktarıldı.
“Yeşil Ekonomi Her Koşulda Kazandıran Bir Hamle”
UNDP Türkiye Temsilcisi Louisa Vinton, konuyla ilgili açıklamasında çevreci politikalarla ilgili süren tartışmaların odağında maliyetlerin olduğunu ve bunun da gezegen ile ekonomiyi korumak arasında bir denge oluşturduğunu söyleyerek şunları aktardı:
“Bu çalışma, bunun çok büyük bir yanılgı olduğunu gösteriyor. Yenilenebilir enerjiye yatırım yapmak ve hidrokarbonlardan uzaklaşmak, istihdamda büyük bir net artış da dahil olmak üzere kapsamlı ekonomik kazanımlar getirecektir.”
Yeşil ekonominin her koşulda kazandıran bir hamle olduğunu savunarak, ülke liderlerinin çok daha iddialı politika kararları almaları için uygun bir alan olduğunu söyledi.
“Yüksek Gelirli Refah Vizyonuna Ulaşmak için Türkiye’nin İhtiyaç Duyduğu Model”
ILO Direktörü Numan Özcan analiz sonuçları ile ilgili; “İklim aktivizmi ancak çevresel faydaların güçlü bir sosyal adalet duygusuyla eşleştirildiği adil bir geçiş sağlayabilirsek başarılı olacaktır” dedi.
Analizden elde edilen verilere göre yeşil ve düşük karbon politikalarının, Türkiye ekonomisinin şu anda karşı karşıya olduğu birçok yapısal zorluğu giderebileceğini sözlerine ekledi.
Ayrıca yeşil ekonominin Türkiye’nin yüksek gelirli refah vizyonuna ulaşması için ihtiyaç duyduğu model olabileceğini savundu.
Araştırmada Başka Olumlu Sonuçlara da Ulaşıldı
Araştırmada, Norveç merkezli bağımsız bir araştırma şirketi olan SINTEF’in özel olarak geliştirdiği ve şimdiye kadar 15 ülkede uyguladığı “yeşil iş değerlendirme modeli” adlı bir makroekonomik simülasyon kullanıldı.
Simülasyonda çoğunlukla ithal edilen tüm yeni enerji yatırımlarının kömür, doğal gaz ve petrolden güneş ve rüzgar enerjisine kaydırılmasının olası sonuçlarını araştırmak için Türkiye özelinde karşılaştırma yapıldı.
Simülasyonda istihdam alanındaki katkılara ek, başka olumlu sonuçlara da varıldı.
Bunlar şöyle sıralandı:
• İş kazanımları yaygınlaşacak ve farklı ekonomik sektöre fayda sağlayacak,
• Yenilenebilir enerji, becerilere yatırım gerektiren daha kaliteli işler için daha fazla talep yaratacak,
• Yeşil enerji daha ucuz olacak bu nedenle yenilenebilir kaynaklar, enerji verimliliği gibi alanlar için finansmanı bir kenara itecek,
• Yenilenebilir enerjiye yatırım yapmak Türk ürün ve hizmetlerine olan talebi artıracak,
• Çeşitlilikle de birlikte Türk elektrik sistemi, iklim ve fiyat şoklarına karşı daha dayanıklı hale gelecek.
Yapılan çalışmada, yeşil ekonomiye geçişi kolaylaştırmak amacıyla yenilenebilir teknolojilerde gerekli olan yeni beceri setlerini oluşturmak için teknik ve mesleki eğitim sistemlerinin modernleştirilmesi tavsiye ediliyor.
Ayrıca fon sağlamak için karbon yoğun hanelere vergi yoluyla finanse edilebilecek bir “adil geçiş fonu” oluşturulması da öneriliyor.
