Dünyanın en değerli otomobil markaları arasında yer alan Toyota, süper spor arabası FT-1 ile gönülleri fethetmeyi başardı. 1978 yılında ilk olarak Supra modelini tanıtan Toyota, 2002 yılına kadar bu aracın üretimine devam etti. Japon temsilcilerin aldığı bir kararla 2002 yılında Supra’nın üretimine son verildi. Bu olay hakkında açıklama yapmayan Toyota, halk arasında “Efsaneleştirme Hareketi” olarak tanımlandı. Supra modeli, diğer spor araba versiyonu olan Celica’nın altyapısında kuruldu. Dünya genelinde “En İyi Spor Araba” olarak görüldü.
Toyota teknolojisinin o zamanlara göre Supra için kullandığı üniteler, günümüz teknolojisi ile yarışacak cinsten yapılmış. Çıkan haberlere göre FT-1’in yeni Supra’nın temellerini oluşturduğu söyleniyor. Şu an için isim farklı olsa da herkesin beklentisi Supra olacağı yönünde. Toyota, yaptığı açıklamada bu otomobilin üretiminin bir daha olmayacağını söylese de, dünya baskısı ağır gelmiş olacak ki tekrar hayata geçirme harekatı başladı. Belki de 15 sene beklemesinin nedeni, eskisi gibi en iyisini yapma çabasındandır.
Şimdi Toyota’nın süper spor otomobilini nasıl geliştirildiğine bakalım:
Her Noktasında İnsanı Cezbeden Karoser Yapısı Var
Supra mı? FT-1 mi? gibi sorulara cevap aramak yerine Toyota’nın sanatını konuşturduğu spor araba hakkında bilgi verelim. Bu otomobil BMW ile Toyota’nın birlikte hazırlamış olduğu ortak bir projedir. Son yıllarda BMW ile Toyota’nın motor dahil olmak üzere birçok ticari noktada bir araya geldiğini duymaktayız. Toyota, Avensis modeli için BMW’den istediği 1.6 dizel ünite, en son gerçekleştirilen alışverişleri olmuştu.
FT-1 ilk olarak Detroit Otomobil Fuarı’nda görücüye çıkmıştı. Aracın yapım sürecinden bahsedecek olursak; geliştirilmesi için BMW ile iş bölümü yapıldı. BMW ağırlıklı olarak şasi kısmından ve benzinli ünite motorların yapımından sorumlu olacaktı. Toyota ise dünyanın en iyisi olan ve Mercedes markasıyla da paylaştığı Hibrit ünitelerinin gelişiminden sorumlu olmuştu. Bu güçler birleştiği zaman ortaya çıkan sonuç “FT-1” oluyor.
FT-1’de gerçek manada insanı büyüleyen bir grafik kullanılmış. Ön tasarımı bu aracın çok hızlı olacağı izlenimini veriyor. Gizemli duruş sergileyen FT-1’de, başka modellerde görmediğimiz tampon ve far yapısı kullanılmış. Ön tampon yapısı, rüzgarı emme ve aracı yerde tutmak amacıyla tasarlanmış. Karbondan tasarlanan rüzgarlık oldukça uyumlu olmuş. Japonların kendi stillerini katarak yaptığı far grubu ince ve çekik tarzda tasarlanmış. Lamborghini Veneno’nun küçük hali gibi duruyor. Arka duruşu spor araba ruhunu oldukça fazla hissettiriyor. Ön difüzörün devamı olarak arka tampon altında da karbon kullanılmış. Tamponların içine yerleştirilen çift çıkışlı egzoz grubu otomobilin bütününe uyum sağlamış.
İç Yapısında LFA’dan İlham Alınmış
FT-1, Toyota’nın spor arabası GT-86 platformunda geliştirildiği yönünde bilgiler var. Belki de GT-86’yı FT-1’e yakın karoser yapısında görebiliriz. FT-1 için tasarlanan iç dizaynında, Lexus tarzı dokunuşlar görüyoruz. Direksiyon simidi Formula 1 arabalarının kullandığı tarzda olmuş. Her türlü fonksiyonu barındıran direksiyonda, üstte entegre edilmiş dijital gösterge görüyoruz. Start&Stop butonu da direksiyon üzerine konumlandırılmış. Gösterge paneli ilk olarak Lexus LFA modelinde gördüğümüz değişken ara yüz ve grafiklere sahip. Aynı zamanda lcd ekrana da yer verilmiş.
Yolcu bölümü ile şoför kısmını ayıran yüksek eşik, ön tarafa kadar gelerek dünyaların farklı olduğunu göstermişler. Alçak oturma pozisyonu ve spor koltukların şekli hız arabası olduğunu gösteriyor. Boyut olarak 4.5 metre uzunluk, 1.8 metre genişlik ve 1.3 metre yüksekliğe sahip. Genel olarak kendi tarzını oluşturmuş diyebiliriz. FT-1 tamamen “Organik” ve “Sıra dışı” olmuş diyebiliriz.
Motor Ünitesinde Benzin ve Hibrit Birleştirildi
BMW firmasına düşen görev benzinli ünitenin geliştirilmesiydi. Şu an için konulması beklenen, 2.0 litre hacminde Turbo destekli V6 ünite oluşturulmuş. Bu motordan 335 beygir güç elde edilmiş. Diğer yandan Toyota’nın FT-1 için geliştirdiği Hibrit motor ile birleşince 470 beygir güç açığa çıkmış. Teknik veri bilgileri tam olarak açıklanmasa da kalkış süresi 3 saniye civarında olacağı söyleniyor. Her iki firmada ustalığını en iyi bu araç üstünde göstermiş. BMW’nin ünlü M-Power’ı ile Toyota’nın Hybrid Synergy Drive’ı muhteşem hız şölenleri için birleştirilmiş. Bu projeden iki dev firmanın daha sık buluşacağı ve ortak araba yapımlarını ilerleteceğini anlayabiliyoruz.
Japon ve Alman zekasının birleştiği zaman neler yapabileceğini FT-1 modeli ile bize gösterdiler. Ülkelerin teknolojik birleşmelerde, üstün oldukları tarafı harmanlayarak olağanüstü eserler çıkartıyorlar. Özellikle son 10 yılda yapılan alışverişlerde, AR-GE çalışmaları bitmiş unsurlar tercih ediliyor. Yatırım maliyetlerini bu sayede düşürüyorlar. Toyota FT-1’de bu mantık çerçevesinde yapılmış. Tasarım harikası Toyota FT-1 için sizin görüşleriniz nelerdir?
