Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), 23 Şubat’ta faiz kararını açıklamıştı. Politika faizi yüzde 8,5 seviyesine çekilmişti. TCMB, bugün Para Politikası Kurulu’nun toplantı özeti yayımladı. Toplantı raporunda depremin Türkiye ekonomisine kalıcı bir etki bırakmadığı kaydedildi.
TCMB, tüketici fiyatları ocak ayında yüzde 6,65 oranında artarken yıllık enflasyon 6,59 puan düşüşle yüzde 57,68 seviyesine gerilediğini belirtti. Yıllık enflasyonun hizmet grubunda yükseldiğini, enerjide daha fazla olmak üzere diğer tüm alt gruplarda belirgin düşüş kaydettiğini aktardı.
“Gelişmiş Ülkelerde Resesyon Endişesi Sürüyor”
Şubat ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarına göre on iki ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi 0,31 puan artışla yüzde 30,75, gelecek yirmi dört aya ilişkin enflasyon beklentisi 0,93 puan yükselişle yüzde 18,11 seviyelerinde yer aldığı bildirildi.
Söz konusu özette, yakın dönemde iktisadi faaliyete ilişkin açıklanan verilerin tahmin edilenden daha olumlu seviyelerde gerçekleşmesine rağmen, jeopolitik risklerin ve faiz artışlarının da etkisi ile gelişmiş ülke ekonomilerinde resesyon endişelerinin sürdüğü ifade edildi.
Bunun akabinde yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkilerinin yakından izlendiği kaydedildi. Sanayi üretiminin Aralık’ta mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak yıllık bazda yüzde 1,2 azaldığı, aylık bazda ise yüzde 1,6 oranında arttığı belirtildi.
“Depremin Ekonomide Kalıcı Bir Etkisi Bulunmayacak”
Toplantıya ilişkin raporda deprem felaketinden sonra iktisadi faaliyete ilişkin göstergeler üzerinde bir belirsizlik olduğu kaydedildi.
Depremin üretim, tüketim, istihdam ve beklentiler üzerindeki etkilerinin kapsamlı bir şekilde değerlendirildiği kaydedildi.
Şubat ayına ilişkin yüksek frekanslı dış ticaret verileri ise depremden etkilenen bölgeden yapılan ihracatın afet sonrasındaki düşüş sonrası toparlanma eğilimi sergilediğine işaret ettiği ifade edildi.
TCMB, depremin Türkiye ekonomisinin performansı üzerinde kalıcı bir etkide bulunmayacağının öngörüldüğünü belirtti.
Para politikasında sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda liralaşma odaklı bir yaklaşım sergilenmeye devam edileceği kaydedildi.
“Finansal Koşullar Deprem Sonrasında Daha Önemli Hale Geldi”
Yaşanan felaketin etkilerinin düşük seviyeye indirilmesi ve gerekli dönüşümün desteklenmesi amacıyla uygun finansal koşulların oluşmasının önceliklendirileceği aktarıldı.
Sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından destekleyici finansal koşulların deprem sonrasında daha da önemli hale geldiği bildirildi. Bu kapsamda politika faizinin 50 baz puan düşürülmesine karar verildiği ifade edildi.
Fiyat istikrarının sağlanması için, güçlü bir politika koordinasyonuyla tüm paydaşları içeren bütüncül bir makro politika bileşimi oluşturulmasının desteklendiği bildirildi.