İkinci çeyrekteki dip seviyenin ardından toparlanmaya başlayan Singapur ekonomisi, üçüncü çeyrekte GSYİH’sinde yüzde 7’lik küçülme bildirmişti. Yani daralma oranı küçülse de ekonomi resesyondan çıkamamıştı.
Bugün ülkenin istatistik ofisinden açıklanan verilerde de Singapur’un petrol dışı ihracatının Ekim 2020’de beklenmedik bir şekilde yıllık bazda yüzde 3,1 düştüğü bildirildi. Ekim verisi, Eylül’de aşağı yönlü revize edilen yüzde 5,8’lik bir yükselişin ardından gelirken aynı zamanda yüzde 5,7’lik büyüme beklentisini kaçırdıktan sonra geldi.
Singapur’un petrol dışı ihracatı, Ekim’de Mayıs ayından bu yana ilk kez yıllık bazda düşerken bu temel olarak elektronik olmayan ürünlerin satışlarındaki düşüşten kaynaklandı.
Bununla birlikte elektronik satışları da Eylül’deki yüzde 21,4’e kıyasla yüzde 0,4 azaldı. Ticaret ortakları arasında ihracat Malezya’ya %-7,8, Tayvan’a %-5,0, Endonezya’ya %-10,7, Hong Kong’a %-21,0, Tayland’a %-12,2 ve Güney Kore’ye %-13,0 düştü.
Diğer taraftan satışlar AB’ye yüzde 0,8, Japonya’ya yüzde 16,9, ABD’ye yüzde 13,2 ve Çin’e yüzde 5,3 oranında yükseldi.Bugün Singapur’dan gelen başka bir haber Başbakan Lee Hsien Loong’un açıklamaları oldu. Hükümetin en azından önümüzdeki yılın başlarına, belki de daha uzun zamana kadar kadar bütçe açığı verdiğini düşünen Singapur Başbakanı Lee Hsien Loong, Bloomberg’e verdiği röportajda şöyle konuştu:
“Bir sonraki bütçe Şubat ayında. O zamana kadar herhangi bir bütçe fazlası vereceğimizden çok şüpheliyim. İhtiyatlılığa ve dengeli bir bütçeye geri dönebileceğimizi umuyorum, ancak bu biraz zaman alabilir.”
Singapur, Asya’da büyük teşvikleri ortaya çıkaran ilk ülkelerden biriyken Mart ayında, küresel mali krizden bu yana ilk kez ulusal rezervlerini kullanmaya çalıştı. Hükümet, virüsü ve ekonomiye zararını engellemek için beş yardım paketi için toplamda yaklaşık 100 milyar Singapur doları taahhüt etti.
Ve Ekim ayındaki hükümet rakamlarına göre 2020 mali yılı için en son tahmin edilen bakiye 74,2 milyar Singapur doları açığa işaret etmişti. Ancak Lee, bütçe açığı ihtiyacını savunarak “Sadece konjonktür karşıtı bir bakış açısıyla, olumsuz bir mali dürtüye sahip olmak istemezsiniz, bunun yerine insanları işte tutmak veya işsizlik yoluyla desteklemek için harcama yapılmalıdır” dedi.