Pandemiden beri ilk kez Türkiye yatırım toplantısı düzenlen EBRD’nin toplantısına Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay da katıldı.
Akçay’ın yanında konuşmacılar arasında EBRD Türkiye Başkanı Elisabetta Falcetti, BBVA CEO’su Onur Genç ve RBC Bluebay Asset Management Gelişen Piyasalar Kıdemli Stratejisti Timothy Ash de yer aldı.
Soru-cevap bölümünde katılımcıların görüşlerini alacak ve Türkiye’nin yatırım potansiyelini farklı boyutlarıyla değerlendirecek olan Şimşek, jeopolitik gelişmelerin önümüzdeki dönemde Türkiye’yi destekleyebileceğini söyledi.
PKK’nın kendini feshetmesinin kredi açısından olumlu olduğunu belirten Şimşek, programın orta vadeli birincil hedefinin fiyat istikrarını sağlamak olduğunu ekledi.
Büyüme beklentilerin altında olsa da Türkiye’nin bununla başa çıkabileceğini aktaran Şimşek, “programın geneli hala iyi bir sürece işaret ediyor” dedi.
Mehmet Şimşek, küresel ticarette parçalanmanın herkes için kötü olsa da Türkiye’nin ikili anlaşmaları, dışa bağımlı olmaması ve içerideki gücüyle sağlam kalacağına işaret etti.
Finansal koşulların daha sıkı ve dezenflasyonist olduğunu ekledi.
Şimşek’i destekleyen Cevdet Akçay da sıkı duruşun korunacağını söyleyerek “dezenflasyon sürecinin maliyetsiz olacağını düşünmeyin” dedi. Akçay’ın açıklamasına göre Merkez Bankası, biraz daha uzun süre sıkı kalmak durumunda kalacak.
Panel sürerken EBRD’nin sitesinde “Türkiye’nin ekonomik dönüşümü ve büyüyen yatırım potansiyeli” sunumlu başlıkla şu ifadeler yer aldı:
“Türkiye, düşen enflasyon, iyileşen kredi notları ve risk primleri, sağlam bir mali görünüm ve yeniden dengeleme ve istikrara odaklanma yoluyla dikkate değer bir makroekonomik dönüşüm geçirdi. Yenilenebilir enerji, dijital dönüşüm, kritik altyapı ve dayanıklı finansal sistemlere güçlü bir vurgu yaparak kapsamlı reformlar uyguladı.
Aynı zamanda Türkiye, düzenleyici ortamını iyileştirerek, inovasyonu teşvik ederek ve dinamik ve genç iş gücünü kullanarak doğrudan yabancı yatırım çekmeyi amaçlayan politikalara öncelik verdi. Ülkenin önemli iç ekonomisi ve stratejik konumu, büyüyen bir lojistik ve bağlantı projeleri ağı ile birlikte, onu gelişmekte olan pazarlara açılan bir kapı ve AB ve küresel tedarik zincirlerini destekleyen önemli bir oyuncu olarak konumlandırıyor.”
