Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkan Vekili Taylan Türkölmez, sektöre dair yaptığı konuşmada, 2023’ün ilk yarısında, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 139 artışla 186 milyar TL prim üretimi gerçekleştiğini söyledi. 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş depremlerinin de etkisiyle sektörün üstlendiği toplam tazminatın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 273 artarak 165 milyar TL seviyesine çıktığını açıkladı.
Alt branşlardan yangında ise yıllık bazda yüzde 914 artışla 6 milyar TL seviyesinden 66 milyar TL’ye yükseldiğini belirtti.
“Sigorta sektörü ne kadar güçlü bir öz kaynak yapısına sahip olursa, sigortalılarımıza ve ülkemize sağlayacağı koruma kalkanı da o kadar büyük olacak.” ifadesini kullanan Türkölmez, Maraş depreminde sigorta sektörünün yaklaşık 70 milyar TL hasarla milletin yanında olduğunu ve üzerine düşen sorumluluğu layıkıyla yerine getirmek için tüm kaynaklarını kullandığını açıkladı.
Sigorta Sektöründe Hedefler Yükseltildi
Türkölmez, sigorta sektörünün Cumhuriyet’in 100. yılında 500 milyar TL prim üretimi hedefiyle finansal sistem içindeki yerini güçlendirdiğini söyledi.
“Trafik” dışındaki diğer branşların teknik karlılık olarak bakıldığında olumlu seyir izlediğini, maliyet parametrelerinde yaşanan artışların tazminat dışındaki aracılık ve yargılama giderleri gibi maliyet faktörlerinin giderek yükseldiğini belirtti.
Ancak buna karşın primlerin serbestçe belirlenememesinin, trafik branşı hasar prim oranının yüzde 142 gibi çok yüksek seviyelerde seyretmesine yol açtığını sözlerine ekledi.
Trafik dışı branşlardan sağlanan teknik gelir ve kur artışı kaynaklı yatırım gelirlerindeki artışın, hayat dışı sigorta sektörünün karını 3 milyar TL’den 23 milyar TL’ye yükselttiğini ifade etti. Hayat emeklilik sektörü dahil tüm sigortacılık sektörünün toplam karının ise 30 milyar TL olduğunu aktardı.
Sektörün özkaynak kaybını telafi etmek için önemli bir performans göstermesine rağmen prim-öz kaynak dengesinin öz kaynak aleyhine açılmasının önüne geçilemediğini ifade etti. Geçmiş dönemlerde öz kaynakların 3 katı kadar prim üreten hayat dışı sektörde toplam prim üretimi öz kaynakların 4 katına çıktığını belirten Türkölmez, “Sürdürülebilir öz kaynak büyümesini sağlayacak yolların önünün açılması gerekmektedir” dedi.
Yarı yılda yatırım gelirlerinde konjonktür gereği sağlanan yüksek performansın süreklilik niteliğinin olmadığına dikkat çekti. Kur artışlarının neden olacağı gecikmeli enflasyonun oluşturacağı maliyet baskısının, şirketlerin yılın ilk yarısında sağladıkları karı, yılın ikinci yarısında söz konusu etkileri azaltmada kullanacaklarını, bunun da prim öz kaynak dengesinin daha da bozulması anlamına geleceğine dikkat çekti. (AA)
