ABD’de başkanlık seçimleri yaklaşırken, altının yatırımcılar için cazip bir seçenek olarak konumunu güçlendirdiği görülüyor. Yıl başından bu yana yüzde 20’lik artış gösteren ons altın, Ağustos ayında 2.531 dolar seviyesine çıkarak önemli bir zirve yaptı. Altının bu performansı, belirsiz ekonomik ve politik ortamda yatırımcılar için güvenli bir liman olarak cazibesini artırıyor.
Saxo Bank Emtia Stratejisi Başkanı Ole Hansen, bu gelişmeler ışığında altına yönelik gelecek tahminlerini paylaştı. Hansen, altının bugün itibarıyla yüzde 21’lik kazancı karşısında, S&P 500 endeksinin yüzde 15, Nasdaq 100’ün ise yüzde 12,5’in getiri sağladığını belirtti. Altının seçim öncesi ve sonrası dönemde de yükselişini sürdüreceğine dair pek çok etken bulunduğunu belirtti.
ABD seçimlerinin getirdiği politik belirsizliğini mali politikalardaki savurganlıkla birleştiğinde altını daha çekici kıldığını belirten Hansen, “Hem Trump hem de Biden yönetimleri, pandeminin etkisiyle federal harcamaları artırmış ve borç oranını yüzde 120’nin üzerine çıkarmıştı. Bu yüksek borçlanma ve enflasyon riskleri, yatırımcıları güvenli liman arayışına yönlendiriyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Altının tarihsel olarak ekonomik dalgalanmalar ve jeopolitik riskler karşısında güvenli bir liman olarak görüldüğünü anımsatan Hansen, “ABD ekonomisinin yavaşlama ihtimali ve tahvil piyasasındaki ters getiri eğrisi de yatırımcıların riskten kaçınma eğilimini güçlendiriyor. Bu durumda, altın daha fazla talep görebilir.” ifadelerini kullandı.
Hansen, ABD seçimleri sonrası ekonomik belirsizliklerin sürmesinin, altına olan talebi artırarak fiyatların daha da yükselmesine yol açabileceğini belirtti.