İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, sanayi sektörüne yönelik kritik değerlendirmelerini ve önerilerini paylaştı. Cumhuriet’in 100. yılı nedeniyle açıklama yapan Bahçıvan, sanayileşmenin ilk adımlarının zorluk ve yokluklarla kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında görüldüğünü belirtti.
kolayca yatırım yapın
Sanayinin gerçek anlamda filizlenmesinin Cumhuriyetin ilk yıllarında kurumsal bir boyut oluşması ve ardından 1930’lu yıllarda devlet eliyle yapılan birtakım yatırımlarla olduğunu söyledi. Devamında 1950’li yıllardan itibaren özel sektörün konuya katıldığını ve özellikle 1960’a kadar İstanbul ağırlıklı bir sanayinin dikkat çektiğini paylaştı.
Türk sanayisinin ülkenin gayri safi milli hasılasından yüzde 20 – 2 aralığında pay aldığını açıkladı ve bunun yeterli olmadığını aktardı. Fakat Türkiye’nin tüm sektörlerde rekabet edebilecek gücünün olduğunu vurguladı ve yatırımlarla geleceği planlayan bir sanayi ruhunun öne çıktığını ifade etti.
“En Büyük Sıkıntı Finansman”
Sanayide 2000’li yıllarla birlikte ekonomik noktada birçok problemli dönemin arkasından finansal istikrarın yaşandığını dile getirdi.
20 – 30 milyar dolar ihracattan 250 milyar dolar ihracata gidildiğini, birçok sektörde istikrarlı bir büyüme döneminin gerçekleştiğini savundu.
Son yıllarda bazı gelişmelerden dolayı patinaj yapılan bir dönemin öne çıktığını vurguladı. Türk sanayicisinin yurt dışındaki rakipleri ile en önemli fırsat eşitsizliği yaratan konunun finansman olduğunu açıkladı. Bahçıvan, Türk sanayicisinin dünyanın farklı coğrafyalarındaki eş değer sanayiciler kadar rahat finansman bulamadığını paylaştı.
Bunun rekabet eksikliğini ve ihracat pazarlarında üzerlerinde yarattığı sıkıntıyı fazlasıyla hissettiklerini belirtti.
Bahçıvan’dan Öneriler
Erdal Bahçıvan, dünyanın değiştiğine işaret ederek bu değişimde baş aktör ve bu değişimi yönlendirilenlerin içerisinde olmak gerektiğini aktardı. Türkiye’de insan kaynağı eğitim planını çok iyi götürülmesi gerektiğini paylaştı.
Teknoloji ve bilgi noktasındaki gelişmelerin doğru takip edilerek eğitim altyapısının doğru tayin edilmesi gerektiğini ifade etti. Özellikle araştırma – geliştirme (Ar-Ge) çalışmalarında firmaların yer almasının önemini vurguladı.
Geleceğe hazırlanırken iyi planlama ve stratejik aklın önemine değinerek kararların iyi bir ekip çalışmasıyla alınması gerektiğini dile getirdi.