Uzmanlar, Moskova’da son haftalarda düzenlenen protestoların Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in eskisi kadar güçlü olmayabileceğine işaret ettiğini söyledi.
kolayca yatırım yapın
Yetkililer, Eylül ayındaki Moskova şehir konseyi seçimleri için muhalif isimlere yasak getirmişti ve kısıtlamalar, son aylarda binlerce protestocunun başkent caddelerine girmesine yol açmıştı. Yetkililerin gösterilere baskı yapması da ağır eleştiriler almıştı.
Vladimir Putin için Hayat Giderek Zorlaşıyor!
Temmuz ayındaki bir miting, 1000’den fazla protestocunun tutuklanmasına neden olmuş, polis göstericilere yönelik katılığıyla gündeme gelmişti.
Uzmanlar da protestoların Putin’e karşı tükenen sabrın ve Rusya’daki siyasi çoğulluk eksikliğinin bir işareti olduğunu söylemişlerdi. Chatham House’da Rusya ve Avrasya Programı Başkanı olan James Nixey, geçen hafta verdiği demeçte bu durumu şöyle anlattı:
“Petrol fiyatlarının artmamasının bir sonucu olarak, yaşam standartlarının artık epey fazla düştüğü Rusya’da Putin için hayat, iktidara gelmesinden 20 yıl sonra giderek zorlaşıyor. Ve elbette yaptırımlar ile yolsuzluklar daha çok darbe vuruyor.”
Petrol Fiyatlarındaki Düşüşün, Rusya ve Putin Üzerinde Etkileri
Rusya’daki yaşam standartları ve maliyetleri son yıllarda petrol fiyatlarındaki keskin düşüşün ardından ülkede görülen geniş ekonomik krizden, Kırım ilhakının ve doğu Ukrayna’daki ayaklanmaya desteğinin ardından uygulanan yaptırımlardan fazlasıyla etkilenmişti.
Düşen Rus rublesi de merkez bankasının halen karşı koymaya çalıştığı enflasyonun artmasına yol açmaya devam ediyor. Uluslararası Para Fonu da Temmuz ayında Rusya’nın 2019 GSYİH büyümesi için tahminini aşağıya çekerek yüzde 1.2’ye düşürmüştü. IMF gerekçesinin daha zayıf bir ilk çeyrek tahminini, düşük petrol fiyatlarını ve yüksek vergi oranının özel tüketim üzerindeki etkisini yansıttığını dile getirmişti.
Nixey de Ağustos ayındaki hafta sonu protestolarının muhalefet partisi adaylarının haklarının mahrumiyetiyle başladığını ama bu arada daha geniş makro resmin Putin’in hükmüne karşı artan hoşnutsuzluğu gösterdiğini vurguladı. Putin’in başbakan ve ardından devlet başkanı olmasının üzerinden 20 yıl geçtiğini ve bunun çok uzun bir zaman olduğunu şöyle aktardı:
“Tamamen otoriter bir sistemde değilseniz bu hayatın giderek zorlaştığı anlamına gelir ve bazı protestolara izin veren Rusya, yarı otoriter bir sistemdir ve bunlar kartopu etkisi yaratabilir.”
Emeklilik Reformları Putin’in Popülaritesine Darbe Vurdu
Kartopu durumu konusunda açık bir şekilde ihtiyatlı davranan Putin, geçen hafta kendisini protestolara baskı konusunda eleştiren Fransız mevkidaşı Macron’la buluşmuş, ona Fransa’yı aylarca sallayan aynı sarı yelek protestolarından istemediğini söyleyerek sitem etmişti.
Bununla birlikte ortada Putin’in hala genel olarak popüler bir lider olduğunu gösteren bağımsız anketör Levada Center’ın onay değerlendirmelerinden bahsetme ihtimali var. Veriler Putin’in derecesinin Temmuz ayında yüzde 68 olduğunu bildirmişti.
Yine de derecenin geçen yıllardan bu yana kademeli olarak azaldığı bilgisi verilmişti. Nixey ise Putin’in değerlendirmesinin yayınlanan notlardan çok daha düşük olduğunu öne sürdü. Putin’in popülaritesinin, geçen yıl hükümetin açıkladığı emeklilik reformları ve tüketim vergisindeki artıştan darbe aldığını da ekledi.
Putin’e Yönelik Memnuniyetsizlik Artıyor
Temmuz ayında Levada Center tarafından yapılan bir başka anket, Rusların çoğunluğunun Putin dışında liderlik konusunda başka kime güvenebileceklerini bilmediklerini gösterdi. Carnegie Center’dan Tatiana Stanovaya Putin’in onaylanmamasının yine de arttığını söyledi.
“Rusya’da, halk arasında artan memnuniyetsizlikle karşılaşıyoruz ve bu da Putin’in düşen onay değerlendirmelerinde görülüyor. Düşüş Haziran 2018’de başladı dolayısıyla bu, genel bir süreç” diyen Stanovaya Moskova protestolarının yerel bir hareket olarak başladığını ancak yetkililerin tepkilerinin sertliği nedeniyle millileştirildiğini belirtti.
Putin’in durumu hafife aldığına inanan Stanovaya, onun ortamın sakinleşeceğini düşündüğünü ancak onun hükmünden memnun kalmayan Rus toplumunun bazı kesimlerinden uzun vadeli risklerle karşılaşacağını tahmin etti.