Kremli Sözcüsü Dmitry Peskov, doların hakimiyetine ilişkin açıklamalarıyla gündeme geldi. Birçok ülkeyle ulusal para birimlerinde karşılıklı mutabakat payını artırmanın, doları çökertmek için tasarlanmadığını söyledi.
Peskov doların artık güvenilir bir rezerv para birimi olmadığına değinerek, ABD’nin uyguladığı politikalarla dolara olan uluslararası güveni sarstığını ve birçok ülkenin aynı endişeyi paylaştığını belirtti.
Dikkat çeken açıklamalarda bulunan Peskov, doları ihraç eden ülkenin eylemlerle bu para birimine olan inancı paramparça ettiğini söyleyerek durumun ciddiyetini ortaya koydu.
Birçok ülkenin doların ticaret cirosundaki payını en aza indirmenin ve ulusal para birimlerindeki yerleşimlerinde payını artırmanın yollarını aradığına işaret etti.
Ulusal Para Birimleri Payını Artırmaya Devam Edilecek!
Peskov, Rusya’nın Türkiye ile ilişkilerinde de aynı sürecin yaşandığını sözlerine ekledi.
Sözcü, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında 5 Ağustos’ta Soçi’de yapılan görüşmeyi hatırlattı.
Tedarik edilen gazın bir kısmının ruble olarak ödenmesi konusunda anlaşmaya varıldığına aktaran Peskov, bunun çok önemli bir adım olduğunu, ulusal para birimlerinin payının artmaya devam edileceğine vurguda bulundu.
Erdoğan ise Soçi Zirvesi’nden sonra Putin’le ruble üzerinde mutabık kaldıklarına değinerek şöyle demişti:
“Ruble noktasında bu alışverişlerimizi yapacağımız için o da tabii Türkiye-Rusya arasında mali noktada ayrı bir güç kaynağı olarak Rusya’ya ve Türkiye’ye inşallah kazandıracak.”
Putin ile Zelensky’nin Olası Bir Toplantı için Ön Koşul Yok
Ayrıca Peskov, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin ile Zelenskiy arasında müzakereleri düzenlemek için sunduğu öneri hakkında yorumda bulundu.
Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky arasındaki en üst düzey toplantının ancak müzakereciler ödevlerini tamamladıktan sonra gerçekleşeceğini iletti.
Bu unsurun şu anda mevcut olmadığının altını çizen Peskov, toplantı için gerekli bir ön koşulun olmadığına dikkat çekti.
Sözcü, şu anda Ukrayna ile herhangi bir müzakerenin yapılmadığını belirterek, özel askeri operasyonun belirlenen hedeflere ulaşılana kadar devam edeceğini kaydetti.