Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen ve yaklaşık 3 saat süren Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sonrası bir bildiri yayımlandı. Bildiride yeni sınır ötesi harekat vurgusu yapıldı.
Toplantı sonrası yayımlanan bildiride, “Güney sınırlarımızda icra edilen ve edilecek harekatların komşularımızın toprak bütünlüğünü hedef almadığı, milli güvenlik ihtiyacının gereği olduğu belirtilmiştir.” açıklaması yapıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan hafta başında gerçekleştirilen Kabine Toplantısı sonrasında güvenli bölgeler oluşturmak için başlatılan çalışmaların eksik kalan kısımlarıyla ilgili yeni adımların atılacağını ve bunun Milli Güvenlik Kurulu toplantısında ayrıntılı olarak değerlendirileceğini söylemişti.
Açıklamada, uluslararası ittifaklarda her daim müttefiklik ruhu ve hukukunu yerine getiren Türkiye’nin aynı sorumluluk ve samimiyeti müttefiklerinden de beklediği vurgulandı. Terörizme destek vererek uluslararası hukuku ihlal eden ülkelere bu tutuma son verme çağrısı yapılırken, Türkiye’nin güvenlik hassasiyetlerinin dikkate alınması gerektiği belirtildi.
MGK’da PKK, KCK, YPG, PYD, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere ‘milli birlik ve beraberlik, bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içi ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla icra edilen operasyonlar hakkında kurula bilgi sunulmuş ve ilave tedbirlerin görüşüldüğü kaydedildi.
Rusya-Ukrayna Savaşı
Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşın durdurulması için barışçıl çözüme vakit kaybetmeden gidilmesi gerektiği vurgulanırken, kapsamlı ateşkesin ilan edilmesinin altı çizildi.
Bildiride Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğü çerçevesinde ulaşılacak çözümün, bölgede kalıcı barışın tesisine esas teşkil edeceği kaydedildi.
Yunanistan ve Ege Denizi
MGK bildirisinde yer alan konulardan birisi ise Yunanistan’ın Ege Denizi’ndeki faaliyetleri oldu. Bildiride Yunanistan’ın Ege Denizi’nde kışkırtıcı eylemleri artırdığı ve iş birliği anlayışı ile hareket edilmesi gereken ittifakları istismar etme gayretlerinin ele alındığı belirtildi.
Milletimizin hak ve menfaatlerinin korunması hususundaki kararlı tutumun tavizsiz bir şekilde sürdürüleceği vurgulandı.
