Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), dün beklentilerin aksine sürpriz faiz indirimi yaptı. Bir hafta vadeli ihale faiz oranını yüzde 14’den yüzde 13’e düşüren TCMB’nin kararı, dünya gündeminde geniş yer tuttu.
Küresel merkez bankaları, savaşın kötüleştirdiği yüksek enflasyonu dizginlemek için tarihi artırımlar yaparken Merkez Bankası tersi yönde hareket etti.
Kararın ardından dolar kuru, 18,13 liraya kadar çıkarak 20 Aralık’taki 18,40’lık rekorun ardından en yükseği test edip 18 üzerine tutundu. Dünya basınına ve uzmanlar, hem döviz kurları hem de ülkenin görünümüne ilişkin endişe verici yorumlarda bulundu.
Türkiye’yi Muhtemelen Daha Fazla Sıkıntı Bekliyor
CNBC, haberi “Türkiye yüzde 80’e yaklaşan enflasyona rağmen faiz indirimiyle piyasaları şok etti” başlığıyla duyurdu.
Haberde, faiz indirimi sonrasında liranın dolar karşısında yüzde 0,9 düşerek tarihi zayıf seviyeye yaklaştığı belirtildi. Aynı zamanda TCMB’nin son yedi aydır yüzde 14’te sabit duran gösterge oranı, dünyadaki diğer merkez bankalarının yaptıklarıyla tam bir uyumsuzluk içinde düşürdüğü aktarıldı.
Haberin atıfta bulunduğu ekonomistlerden BlueBay Asset Management yükselen piyasalar stratejisti Timothy Ash, faiz indirimi için “absürt” ifadesini kullandı.
Enflasyonun yüzde 80’e yaklaştığını anımsatarak TCMB’nin faiz indirimini eleştirdi.
“Türkiye’nin şu andaki para politikası, kanıtlanmamış bir dogmatik iddia olgusudur.” diyen Ash, söz konusu iddianın da yüksek faiz oranlarının enflasyona yol açtığı inancı olduğunu söyledi.
Haberde, artan tüketici fiyatlarının 84 milyonluk nüfusu sert vurduğu ve yakın zamanda iyileşmeye dair çok az umut olduğu belirtildi. Türkiye önceki yıllarda hızlı bir büyüme yaşasa da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son birkaç yıldır faiz oranlarını suçlu ilan ederek sıkılaştırmayı reddettiği eklendi.
“Sonuç olarak, lira bugüne kadar dolar karşısında değerinin yüzde 26’sını ve son beş yılda yüzde 80 değer kaybetti.”
Londra merkezli Capital Economics’ten Jason Tuvey’in görüşlerine de yer veren CNBC, ekonomistin Türkiye’yi muhtemelen daha fazla sıkıntının beklediğini söylediğini aktardı.
Merkez Bankası kararı içinse Tuvey, “Bu son hamle başka bir döviz krizinin tetikleyicisi olabilir” dedi. Ülkenin genişleyen bir cari açıktan, büyük kısa vadeli dış borçlardan ve tehlikeli derecede düşük döviz rezervlerinden muzdarip olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Önümüzdeki aylarda TCMB daha fazla faiz indirimine giderse, daha kısıtlayıcı sermaye kontrollerine yöneleceğinden şüpheleniyoruz.”
Reuters’dan “Enflasyona Rağmen Faiz İndirimi” Başlığı
Reuters haberi “Türkiye, yükselen enflasyona rağmen politika faizini yüzde 13’e indirdi” başlığı ile aktardı. Uzman görüşlerine yer veren haber ajansının yorumuna yer verdiği isimlerden biri Societe Generale stratejisti Marek Drımal oldu.
Drimal, şöyle konuştu:
“Bölgedeki diğer merkez bankaları faiz artırmaya devam ederken veya en azından istikrarı tercih ederken, bu faiz indirimi liradaki zayıflığı kötüleştirebilir. Bu şaşırtıcı bir karar. Enflasyon henüz zirveye ulaşmadı ve Ekim ayında yüzde 87 civarında zirve yapacağını tahmin ediyoruz.”
CMC Markets analisti Michael Hewson ise yorumunda daha zayıf bir para biriminin daha yüksek enflasyondan başka bir anlama gelmediğini belirterek para politikasını eleştirdi.
Intouch Capital Markets’ten analist Piotr Matys, TCMB kararının kurumun güvenilirliğini daha da zedelediğini söyleyerek şu ifadeleri kullandı:
“Esasen ilk piyasa tepkisinin gösterdiği gibi lira üzerinde olumsuz etkileri olacak bir politika hatası. Merkez Bankası, ekonomik aktivitede yaklaşmakta olan yavaşlamayla ilgili endişelerini dile getirerek şaşırtıcı kararını haklı çıkarmaya çalıştı. Ancak enflasyon merkez bankasının faiz oranlarını düşürmesi için çok yüksek. Faiz indirimi aynı zamanda merkez bankasının lirayı savunmasının daha da pahalı olacağı anlamına geliyor.”
ING Uzmanları Yerel Finans Piyasalarında Baskıya Karşı Uyardı
ING ekonomistleri Muhammet Mercan ile Chris Turner tarafından yayımlanan notta da benzer yorumlar yapıldı. Notta, TCMB’nin yüzde 80’e yakın enflasyona rağmen faiz indirmesi şaşırtıcı bir hareket olarak tanımlandı.
Şu anda neden indirim yapıldığını sorgulayan uzmanlar, gerekçelerden birinin turizmin Rus döviz transferleriyle birlikte likit döviz rezervlerini artırmasıyla döviz rezervlerindeki son toparlanma olabileceğini savundu. Aynı zamanda Suudi Arabistan ve diğer körfez ülkelerinden gelen sermaye akışı beklentilerinin de faiz indirimi konusunda Türk yetkililere güven veriyor olabileceği aktarıldı.
Ancak uzmanlara göre döviz rezerv pozisyonunda önemli bir iyileşme yok ve büyük bir döviz finansman açığının sonucu olarak rezervler üzerindeki baskı muhtemelen devam edecek.
Aynı zamanda faiz indirimi Türkiye’nin enflasyonist sorunlarına çözüm bulmak için çok az şey yapacak.
Geleneksel olmayan politikanın risklerini vurgulayan notta “turizm sezonu geçtikten sonra yerel finans piyasaları bir kez daha baskı altına girebilir” dendi.