5 Kasım’daki ABD başkanlık seçimlerine sadece 2 gün kaldı. Küresel piyasalarda belirsizlik ve heyecan artarken seçimlerin hemen ardından ABD Merkez Bankası (FED) ve diğer büyük kurumlara ilişkin faiz indirim beklentileri, durumu daha da bulanıklaştırıyor.
Çünkü küresel ekonominin üçte birinden fazlasından sorumlu merkez bankaları, başkanlık seçimleri için oylamanın ardından borçlanma maliyetlerini belirleyecek ve önümüzdeki dört yıl boyunca Amerikan politikasının muhtemel yolu hakkında ayırt edebildikleri her türlü kesinliğe tutunacak.
Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve eski Başkan Donald Trump’ın 5 Kasım’daki seçim günü öncesinde başa baş mücadelesi ortasında Washington’dan Londra’ya kadar para yetkilileri kendilerini hala belirsizlik içinde bulabilirler.
Seçim bir yana, ABD’li politikacılar, Eylül ayındaki 50 baz puanlık faiz indiriminin ardından daha kademeli bir faiz indirimi hızıyla ilerlemeye işaret ettiler.
Ekonomistler Perşembe günü çeyrek puanlık bir indirim, ardından Aralık ayında bir tane daha indirim bekliyor. Zaten Cuma günü açıklanan verilerin 2020’den bu yana en zayıf işe alımı göstermesinin ardından söz konusu beklenti arttı.
Fed yetkilileri siyasetten uzak durmaya çalışıyor, ancak seçimin son aşamasına doğru bir faiz indirimi döngüsü başlattılar ve bu seçimin sonucu seçmenlerin ekonomiye dair hislerine bağlı olabilir.
FED Başkanı Jerome Powell, karardan sonrası konuşmasında muhtemelen mevcut koşulların daha az kısıtlayıcı bir politika gerektirdiğini vurgulayacak olsa da kendisi ve meslektaşları hala siyasi tepki riskiyle karşı karşıya.
Başka yerlerdeki merkez bankaları da Trump’ın tarife tehdidinin küresel ticarete nasıl bir darbe indireceğini düşünmeden önce bile yavaşlayan ekonomik büyümeden devam eden enflasyona kadar birçok risk altındaydı.
Avustralya Merkez Bankası, ABD seçimleri açılmadan saatler önce Salı günü vereceği kararla muhtemelen borçlanma maliyetlerini tekrar askıya alacak olsa da diğer akranları harekete geçmeye hazır.
İngiltere, İsveç, Çek Cumhuriyeti ve diğer yerlerdekilerin Seçim Günü’nden sonra kararlarında faiz oranlarını düşürmeleri beklenirken Brezilyalı yetkililerin yarım puana kadar artırım yapabileceği öngörülüyor.
Bu kadar yakın bir başkanlık yarışı ile önümüzdeki hafta borçlanma maliyetlerini belirleyen yaklaşık 20 merkez bankasındaki politika yapıcıların, kesin bir sonuç çıkana kadar uzun bir beklemeye hazırlanmaları gerekebilir.
Modern ABD seçimlerinde, kaybeden aday genellikle bir veya iki gün içinde pes ederken 2020 sonucu dört gün sonrasına kadar açıklanmadı.
Asya’da, Güney Kore Salı günü enflasyonla ilgili bir güncelleme yayınlayacak ve rakamların daha fazla gevşeme göstermesi bekleniyor ve bu da Kore Merkez Bankası’nın geçen ayki politika değişikliğini destekliyor.
Filipinler, Tayland, Vietnam ve Tayvan’dan da tüketici fiyat istatistikleri bekleniyor. Japonya, merkez bankasını bu yılın sonu veya önümüzdeki yılın başında faiz oranı artışına doğru yolda tutabilecek ücret verilerini yayınlayacakken Çin, Avustralya, Vietnam, Tayvan ve Filipinler’den ticaret verileri bekleniyor.
Son olarak Çin, 9 Kasım’da fiyat eğilimleriyle ilgili önemli güncellemeleri yayınlayacak. Odak noktası, tüketici enflasyonunun sıfırın hemen üzerindeki bir hızda artmaya devam edip etmediği ve önceki iki ayda derinleşen düşüşün ardından enflasyonda artış olup olmadığı izlenecek.
