Macron hükümetinin seçim vaatleri arasındaki emeklilik yaşının 62’den 64’e çıkarılmasını kapsayan reform, duyurulduğunu günden bu yana ülkede halk tarafından büyük protestolara sebep oluyor. Fransa’daki grev ve protestolara rağmen hükümet ise reform konusunda ısrarcı.
Fransa’da yaşanan kaosa rağmen Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile 3 günlük planlanan Çin ziyareti için Pekin’e vardı.
Leyen 30 Mart’ta Mercator Çin Araştırmaları Enstitüsü ve Avrupa Politika Merkezi’ne (EPC) AB-Çin ilişkilerini değerlendirmişti. AB ve Çin ilişkilerinde risklerin azaltılması gerektiğini söylemişti.
Söz konusu kapsamdaysa Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Çin-AB ilişkilerini yönetmek için Pekin’i ziyaret edeceklerinin bilgisini vermişti.
Fransız Lider Ziyaretini 50’den Fazla Yetkiliden Oluşan Heyetle Yapıyor
Macron’un 2019’dan bu yana Çin’e yaptığı ilk seyahat. Reuters haberinde ziyaret öncesinde liderin, ABD Başkanı Joe Biden ile Pekin’in yakın müttefiki Rusya’nın Ukrayna işgalinin sona ermesini hızlandırmak için Xi Jinping ile görüşeceği hakkında konuştuğu anımsatıldı.
Gerçekleşen ziyaret kapsamında Macron’un ana gündem maddeleri de sıralandı. Macron, ABD’nin dayatmasıyla Ukrayna üzerinden vekalet savaşı yürütülen Rusya’dan Çin’i uzaklaştırmayı hedefliyor.
Ziyarette Macron’un, AB’nin vazgeçilmez ticaret ortağı Çin ile ilişkilerdeki riskleri azaltarak daha da geliştirmeye çalışacağı kaydedildi. Fransız liderin Çin’e 50’den fazla yetkiliden oluşan bir heyetle gittiği eklendi.
İkilinin üç günlük Çin ziyareti kapsamında gözler Rusya’nın Ukrayna özel harekatı hakkında Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’le yapacakları görüşmeye çevrildi.
Rusya’nın Ukrayna özel harekatı bir yılını tamamlarken Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, ülkesindeki seçimi kazanmasının ardından ilk yurt dışı ziyaretini Moskova’ya düzenledi.
Moskova ziyaretindeki görüşmelerin ardından, Xi ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin çok kutuplu yeni dünya düzenini inşa etmeye yönelik bir dizi ekonomik ve ticari alanda iş birliği konusunda anlaştı.
Xi ve Putin’in görüşmeler sonrasında yaptıkları açıklamada, “Yüzyıldır gerçekleşmeyen bir değişim geliyor. Ve bu değişimi birlikte yönlendiriyoruz.” ifadeleri, Batı’yı harekete geçirmişti.
İşgalin başından bu yana Rusya ile Ukrayna arasında barıştan yana olduğunu savunan Çin, 24 Şubat’ta 12 maddelik çözüm planı yayımlamıştı. Planda, “Diyalog ve müzakereler, Ukrayna’daki krizi çözmenin tek yoludur.” ifadeleri yer almıştı.
