Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) bugün açıkladığı 2023’ün son enflasyon verisi memur ve emeklilere verilecek maaş zammında 6 aylık enflasyon farkını ortaya koydu. Resmi verilere göre bu yıl SSK ve BAĞ-KUR emekli aylıkları yüzde 37,57 olacak. Memur ve memur emeklilerine verilecek zam ise yüzde 49,25 olacak.
Ancak asgari ücrete gelen yüzde 49,11’lik zam emeklilerin beklentisini yükseltmiş, yılı açlık sınırının çok altında maaşla geçiren kesime 2024’te ayrıcalık tanınacağı AKP kulislerinde tartışmaya açılmıştı.
Konuyu köşesine taşıyan T24 yazarı Binhan Elif Yılmaz, “Asgari ücret artışı tamam, sıra memur ve emeklilerde” başlıklı yazısında maaşlara verilecek zam oranı belli olsa da seyyanen zam için henüz bir açıklama gelmediğine dikkat çekti.
Geçen yıl verilen seyyanen zammın Mart ayında yapılacak yerel seçimlere giderken de gündeme gelebileceği ihtimalini yorumladı.
Yılmaz, “Temmuz 2023’te kamuda refah payı anlamında seyyanen zam belirlenmişti. Enflasyon farkına ek olarak verilen seyyanen zam (8.077 TL), enflasyonist süreci en iyi tanımlayanın, ölçenin TÜİK olmadığının ispatıydı” dedi.
Hayat pahalılığıyla geçen 2023 yılının ardından gelinen noktada ekonomi yönetiminin, enflasyonda pik noktanın bu yıl görüleceğini söylemesi ise seyyanen zam senaryosunu gündemde tuttu.
TÜİK Enflasyonuna Göre Artan Ücretler Adaletsizliği Artırır
Kronikleşen yüksek enflasyon ortamında maaşlara yapılan zamların adaletsizliği artırdığını ortaya koyan Yılmaz, TÜİK’in hesaplamalarını eleştirdi.
2022’nin yüzde 64,27 enflasyonla kapandığını hatırlatarak, enflasyonla mücadeleye ve sıkılaşma adımlarına rağmen 2023’ün son ayında enflasyonun yüzde 64,77 olarak açıklanmasına dikkat çekti.
Maddi verilerin hem ekonomi politikalarındaki değişikliği hem de TÜİK’in uzun süreli verilerini sorgulattığını söyleyerek, “TÜİK enflasyonuna göre artan ücretler, maaşlar aslında emeğin karşılığını baskılayıcı bir özelliğe sahip” dedi.