Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nde yapılan değişiklikler, birçok vergi başlığını yeniden şekillendirdi. Yerel asgari kurumlar vergisi, istisnalar ve indirimler gibi konulara yönelik düzenlemeler, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Bu yeni düzenlemeye göre, kurumların ödeyecekleri vergi, beyan edilen kazancın istisna ve indirimler düşülmeden önceki tutarının yüzde 10’undan daha az olamayacak. 2025 yılı ve sonrasında, hesap dönemi takvim yılı olan mükelleflerin kazançlarına asgari kurumlar vergisi uygulanacak. Ayrıca geçici vergi dönemlerinde de bu vergi hesaplanacak.
Yeni iş kuran mükellefler için 3 yıl boyunca asgari kurumlar vergisi alınmayacak, mevcut teşvik hakları korunacak. Yatırım fon ve ortaklıklarının gayrimenkul gelirleri ise asgari vergiye tabi tutulacak, diğer gelirler ise bu kapsam dışında kalacak.
Türkiye’nin büyük projelerinden elde edilen kazançlar için artırılmış kurumlar vergisi oranları belirlendi. Reel sektörde yüzde 25, banka ve finans kurumlarında yüzde 30, ihracat yapan firmalar için yüzde 20, halka açık şirketlerde yüzde 23, imalatçılarda ise yüzde 24 oranında vergi uygulanacak. Yap-işlet-devret projelerinde bu oran yüzde 30 olarak belirlenmiş durumda.
Yurt dışı Hizmet Gelirlerine Yüzde 80 İndirim
1 Ocak 2023’ten itibaren, Türkiye dışına sağlanan mühendislik, tasarım, yazılım ve benzeri hizmetlerden elde edilen gelirlerin tamamı Türkiye’ye transfer edilmesi halinde yüzde 80 oranında kazanç indirimi sağlanacak. Ayrıca ihracat kazançlarına uygulanan vergi oranı, ihracattan elde edilen kazançlar için 5 puan indirilecek.
Yeni düzenleme ile Katılım Finans Kefalet Anonim Şirketi, katılım bankacılığı faaliyetleri nedeniyle kurumlar vergisinden muaf tutuldu. Ayrıca, yabancı kurumların kar payı olarak elde ettikleri kazançların yüzde 50’si Türkiye’ye transfer edilmesi şartıyla vergi istisnası kapsamına alındı.
Taşınmaz kazançlarına uygulanan vergi istisnası ise yüzde 50’den yüzde 25’e düşürüldü. Yatırım teşvik belgesine sahip mükelleflerin, harcamalarının yüzde 10’unu diğer vergi borçlarına mahsup edebilecekleri belirtildi. Bu düzenlemeler, Türkiye’de vergi sistemini daha etkin ve rekabetçi bir yapıya kavuşturmayı hedefliyor.
