Financial Times için yapılan ve küresel ekonominin bu yıl keskin bir yavaşlamadan kaçınabileceğini öne süren araştırmaya göre önde gelen ekonomiler, tehlikeli bir durumla karşı karşıya kalmalarına rağmen şaşırtıcı şekilde dayanıklılık gösteriyor.
Yılda iki kez yapılan Brookings Institution ve Financial Times’ın son izleme endeksine göre Çin, ABD, Euro Bölgesi, Hindistan ve Birleşik Krallık, geçen yılın sonlarında beklenenden daha hızlı büyüyor.
Yükselen tüketici ve iş güveni, söz konusu büyük ekonomilerin toparlanmasına destek oluyor.
Araştırma, küresel politika yapıcılar bu hafta Washington’da Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası’nın bahar toplantılarında buluşmaya hazırlanırken geldi. Fonun, küresel ekonominin Ekim ayındaki son toplantıda tahmin ettiğinden daha güçlü büyüyeceğini doğrulaması bekleniyor.
Ancak IMF Başkanı Kristalina Georgieva’nın küresel ekonominin 1990’dan bu yana en kötü büyümesine ilerlediği yönündeki son yorumu, beklentiye gölge düşürüyor.
Washington merkezli düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü’nün kıdemli üyesi Eswar Prasad, endekse ilişkin değerlendirmesinde Avrupa ve ABD’deki son bankacılık kargaşasının büyük ekonomilerdeki finansal sistemlerin zayıflığını ortaya çıkardığını ve orta vadeli büyümeyle ilgili endişeleri artırdığını söyledi.
Başta merkez bankası yetkilileri olmak üzere politika yapıcıların hızla artan risklerin olduğu bir ortamda bocaladığını belirtti. Fakat izleme endeksi, yüksek enflasyona ve artan jeopolitik ve finansal risklere rağmen bazı analistlerin korktuğu resesyona dair çok az işaret olduğunu ortaya serdi.
Dünyanın en büyük iki ekonomisinin sonbaharda analistlerin beklediğinden daha iyi performans göstermesi öngörülüyor. Prasad, Çin’in 2023’te güçlü bir büyüme kaydetmeye hazır olduğunu, ABD ekonomisinin de çok sayıda ters rüzgara rağmen şaşırtıcı gidişatını sürdürdüğünü aktardı.
Prasad’a göre sıfır Covid politikasından çıkan Çin’in bu yılki yüzde 5’lik hedefine ulaşması muhtemel.
Diğer taraftan ABD için bazı riskler var. ABD’deki bankacılık streslerinin, tüketici harcamaları ve istihdam artışındaki mevcut gücü bozabileceği belirtilirken enflasyonda hafifleme beklentileriyle yumuşak bir iniş hala mümkün görünüyor.
Sonuç olarak izleme endeksi, ekonomik koşulların hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ekonomilerde tarihi ortalamalara yakın olduğunu bildirdi. Yine de Prasad, faaliyetin tarihi ortalamaları takip etmesine rağmen küresel ekonominin önemli ters rüzgarlarla karşı karşıya olduğu uyarısını ekledi.