Economist Intelligence Unit (Ekonomist İstihbarat Birimi), küresel büyümenin önümüzdeki on yıl boyunca 2010’larda olduğundan yarı yarıya daha hızlı olacağını söyledi. EIU baş ekonomisti Simon Baptist, küresel ekonominin halihazırda yavaşlama belirtileri gösterdiğini belirterek büyüme modellerinin değiştiğini ve bu büyümenin kendisinin artık çantada keklik olarak görülemeyeceğini aktardı.
Uluslararası Para Fonu (IMF) son zamanlarda 2019 için küresel büyüme beklentilerini, daha çok ABD-Çin ticaret savaşından kaynaklanan serpintiler nedeniyle yüzde 3’e (2008-2009 mali krizinden bu yana en düşük seviye) düşürmüştü.
Son 10 yılda Yunanistan, İran ve Libya gibi birçok ülke 10 yılın dönümünden çok daha düşük bir GSYİH verisi kaydetmişti.
Cuma günü yayınlanan bir notta Baptist, dünyanın şimdi yavaşlayan bir Çin ekonomisine alışması gerektiğini söyledi ve şu ifadelerle görüş bildirdi: “Büyümenin, 2020’lerde 2010’larda olduğundan kabaca yarı yarıya hızlı olacağını tahmin ediyorum. En hızlı büyüyen ülkeler Afrika’da (Nijerya değil), Bangladeş, Kenya ve Filipinler ile güney ve güneydoğu Asya’da olacak.”
Japonya, İtalya ve Portekiz gibi en hızlı yaşlanan ve azalan nüfusa sahip ülkelerin, sıfıra yakın büyüme bekleyebileceğini dile getirdi.
Bununla birlikte yaşlanmanın daha geniş olarak, Çin, Rusya ve Tayland gibi gelişmekte olan pazarlarda para birimlerinin güçlendirilmesi ve artan bakım ihtiyaçları gibi zorluklara yol açmasının muhtemel olduğunu ekledi.
Baptist’in öngördüğü üçüncü bir eğilim, artan okuryazarlık ve gelişmekte olan pazarlarda iletişimin düşen maliyetlerinin gelişmekte olan pazarlarda politik manzarada devrim yaratmasıyla siyasi istikrarsızlığın devamı olarak aktarıldı.
“Bu hafta Hindistan’daki Müslüman karşıtı yasalara karşı yapılan protestolar, iletişimdeki bu değişimlerden kaynaklanan politikaların refahı veya büyümeyi her zaman kolaylaştırmadığını gösterdi.” dedi. EIU’nun öngördüğü bir diğer önemli gelişme, ABD ile Çin arasında “sürekli bir ayrışma” olarak belirtildi ki Baptist durumu şöyle açıkladı: “Her iki taraf da şirketleri ve diğer ülkeleri rahatsız edici pozisyonlara sokacak.”
