Uzmanlar krize geri dönmenin imkansız olduğunu söyleseler de ABD’nin siyasi bulutları, daha geniş iklim ve dijital dönüşümlerle birleştiğinde dünya ekonomisi için zor bir 2020‘ye işaret ediyor.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) geçen ayki raporunda, faaliyetin son iki yılda daha zayıf ticaret ve yatırımlarla sarsıldığını bildirdi. Söz konusu gerekçelerle küresel büyümenin önümüzdeki yıl yüzde 2.9’a gerilemesini beklediğini duyurdu.
Alman sigorta devi Allianz’ın baş ekonomisti Ludovic Subran da küresel bir büyüme arafı gördüğünü söyledi.
“Gelecek yıl yapılacak herhangi bir sistemik şok muhtemelen finans alanında doğmayacak ama dışsal olacak, örneğin kişisel veriler veya iklim ile ilgili olarak büyük bir düzenleyici şok olacak.” diyen Subran, Trump’ın azil sürecinden kurtulur ve ikinci bir dönemi kazanırsa, Çin’e karşı bahsini ikiye katlayabileceğini öngördü.
Sonuçta Trump ve Demokrat taraftaki potansiyel rakipleri, serbest ticaret ve liberalleşme gündemleri konusunda birleşmişlerdi. Ve güvensizlik ABD’nin çok ötesinde hissedilmeye başlamıştı.
Alman otomotiv tedarikçisi Mahle’den Ingo Kuebler, döngüsel bir krizin üstesinden nasıl geleceğimiz konusunda endişelenmediklerini, büyük meselenin dönüşüm, dijitalleşme, elektrikli hareketlilik olduğunu savundu.
AFP’ye konuşan Kuebler, ucuz Çin araba aküleri akınıyla pek çok iş kaybı yaşayacaklarını dile getirdi. ABD’li ünlü yatırımcı Steve Eisman ise başka bir küresel krizin olası olmadığını fakat umulması gereken en iyi şeyin yavaş bir büyüme boğulması olduğunu belirtti. Big Short (Büyük Açık) isimli kitapta ve filmdeki gibi finansal krizi öngördüğü bilinen yatırımcı Big Short efsanesi Eisman AFP’ye şöyle konuştu:
“Ne zaman gerçekleşirse gerçekleşsin bir dahaki sefere olacak şey, ekonominin yavaşladığı, negatife döndüğü ve insanların para kaybettiği normal bir resesyon olacak. Bu yeterince acı verici olacak. 2007-2008 krizi gibi sistemik bir krizin bir tanesi ise bir ömür için yeterliydi.”
