Uluslararası Para Fonu’nda (IMF) Türkiye sorumlusu Nouriel Roubini, küresel ekonominin 2023 yılı için beklentilerini aktardı. Roubini’e göre dünya bu sene birçok riskle karşı karıya. Doktor felaket dünyanın ağır tehdit altında olduğunu, stagflasyon ve durgunluğa doğru ilerlediğini iddia etti.
Kriz kahini olarak da bilinen Roubini, dünyada işsizlik oranının artarak, enflasyon ile büyüme hızının düştüğü ve enflasyonun yükseldiği bir dönem olan stagflasyon dönemine girileceğini savundu. Kamu ve özel sektördeki yüksek borcun tüm krizlerin en büyüğüne neden olabileceği konusunda uyardı.
Ukrayna’daki savaşla ilgili risklerin olduğuna işaret eden Roubini, enflasyon ve mali krizin yakın gelecekte ortaya çıkabileceğini ileri sürdü.
Mali Krize Mega Tehditler Eklenebilir
Söz konusu duruma uzun vadede mega tehditlerin ekleneceğini belirterek, bunun iklim değişikliğinden başlayacağını öngördü. Büyük güçler arasında nükleer savaşa dönüşebilecek jeopolitik gerilimlerin ve sosyo-politik istikrarsızlıkların da olabileceğini vurguladı.
Enflasyonist baskıların geçici olduğunu belirten kriz kahini, faiz oranlarının yükseltilerek artan fiyatların azalıp ekonomiye yumuşak iniş sağlayacağı yönündeki genel fikrin doğru olmadığını kaydetti.
Söz konusu durumda inişin sert ve finansal stresle bağlantılı olacağına dikkat çekti. Ekonominin böylece ivme kaybedip genel borç seviyelerinin 1970’lerden çok daha yüksek olacağını bildirdi. Faiz oranlarının bu sebepten yükseltmesinin de hisse senedi ve tahvil piyasalarında bir çöküşe yol açabileceğini ekledi.
Üretim Zincirleri Yeniden Yerelleşebilir
Bunun da dünya çapındaki durgunluğu derinleştirebileceğini öne sürdü. Çözümünse bir kısmının borç yükünü azaltacak olan enflasyonu içereceğine dikkat çekti. Enflasyonun arzu edilir olmadığını ancak nasıl engellenebileceğini de bilmediğinin altını çizdi.
Roubini, “Büyük ılımlılık dönemi bitti, enflasyona giriyoruz. Büyük stagflasyon.” diyerek tehlikenin yakın olduğunu vurguladı.
Batı ile bir grup ‘revizyonist’ güç olan Rusya, Çin, İran ve Kuzey Kore arasında bir ticaret savaşı çıkma potansiyelinin olduğunu söyleyerek uyarıda bulundu. Bu durumunsa küreselleşmenin parçalanmasına ve üretim zincirlerinin yeniden yerelleşmesine yol açabileceğini bildirdi.
Batı ile revizyonist güçler arasında olası ticari savaşın, geniş tehdit potansiyelini de artırabileceğine dikkat çekti. Sorunlara doğrudan bakıldığında uyanıp harekete geçilebileceğini söyleyen Roubini, “Ancak yine de inkar ve öfke arasında bir yerde sıkışıp kalmış durumdayız.” ifadelerini kullandı.
