Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) bugün açıkladığı Ekim ayı konut satışları verisindeki çarpıcı düşüş, konut piyasasındaki sorunları gündeme getirdi. Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) ve Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas, TÜİK’in verilerini değerlendirdi. Piyasada durgunluk yaratan sorunlara ve beklentilere dikkat çekti.
Elmas, konut satışlarında önüne geçilemeyen düşüşün temel nedeni olarak konut kredisindeki kısıtlamaları işaret etti.
Konut talep edenlere finansal destek sağlanması gerektiği önerisinde bulunarak, uzun vadeli, düşük faizli konut kredisi uygulamasının getirilmesini söyledi.
Yüksek kur ve enflasyon ortamında kredilerin 15 yıl vadeyle geri ödenebileceğini belirterek bu konuda kamu bankalarının elini taşın altına koyması gerektiği mesajını verdi.
“Fiyat Artışını Önlemek için Alınan Kararlar Üretimi Olumsuz Etkiledi”
Elmas, son 4 aydır düşüş eğiliminde olan konut satışlarının finansman probleminin yanı sıra fiyatlardaki artışlardan da etkilendiğini söyledi.
Fiyatlardaki artışın önüne geçmek için alınan kararların konut üretimini olumsuz yönde etkilediğini savundu.
Elmas, “2022 yılı hem ipotekli satışlarda hem de üreticiden birinci el satışlarda rekor seviyede düşük bir yıl olarak kapanmaya aday görünmektedir” dedi.
TÜİK’in son raporunda da ortaya çıkan ipotekli satışlardaki düşüşe vurgu yaptı. İpotekli satışların konut üreticilerinin nakit akışını etkilediğini ve olası bir tıkanıklıkta konut üretiminin yavaşladığını kaydetti.
Bu durumda konut piyasasında arz sorununun doğduğunu ve fiyatların daha da yükseldiğini hatırlattı.
“Kalıcı Bir Konut Edindirme Modeline İhtiyaç Var”
Seçim çalışmalarına hız veren iktidar, konut problemine çözüm olarak Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) vasıtasıyla yapılacak sosyal konut projesini öne sürmüştü. Ancak Elmas, kalıcı çözüm getirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Sıraladığı sorunların çözümüne değinen Elmas, konuta erişim sağlanması için kalıcı bir konut edindirme modeline ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Elmas’ın konuya ilişkin çözüm talebi şöyle:
“Kamu bankalarımız topladıkları mevduatın yaklaşık yüzde 7’sini konut kredisi olarak kullandırırken özel bankalarımız sadece yüzde 2’sini kullandırmaktadır. Ülkemizin ihtiyacı olan yıllık 800 bin konut üretebilmesi ve gençlerimizin konut alımına erişebilmesi için toplanan mevduatın en az yüzde 9’unun erişilebilir konut kredisi olarak kullandırılması gerekmektedir.”