TSKB Gayrimenkul Değerleme A.Ş, “Bir Bakışta Konut Piyasası 2023” isimli araştırma raporunu paylaştı. Raporda konut yatırımlarına ilişkin son durum masaya yatırıldı. Araştırma sonuçları, 2023 yılı değerlendirmesi ve 2024 yılı beklentilerine ilişkin önemli göstergeleri ortaya koyuyor.
kolayca yatırım yapın
TSKB Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Makbule Yönel Maya, yapılan araştırmaya ilişkin düşüncelerini paylaştı. Maya konut satışlarının 11 aylık dönemde toplam 1.087.349 adetle 2015 yılından bu yana en düşük seviyesine gerilediğini belirterek, satışların geçen yıl yüzde 15 gerileme kaydettiğini söyledi.
‘Finansmana Erişim Zorlaştı’
Konut piyasasındaki yavaşlamada konut finansmanına erişimin zorlaşması ve konut fiyatlarındaki artışın etkili olduğuna dikkat çekti. Maya, 2023 yılında görülen gerilemede en dikkat çekici verinin, ipotekli satışların toplam satışlar içindeki oranının bugüne kadarki en düşük seviyesi olan yüzde 16’ya gerilemesi olduğunu sözlerine ekledi.
Bu yılın önemli konu başlıklarından birinin konut fiyatlarındaki hızlı artış olduğunu belirten Makbule Yönel Maya, ivmenin özellikle son iki yılda görüldüğünü, fiyatların geldiği mevcut seviyenin alım gücünde azalma ve kira fiyatlarında artış olarak kendini gösterdiğini söyledi.
Maya, Türkiye’de azalan konut sahipliği oranlarına atıfta bulunarak, konuta erişimde finansman maliyetinin azaltılmasına yönelik adımlarla birlikte erişilebilir fiyatlı konut üretiminin, konut sahipliğinde eğilim yönünü artıya çevirebileceğini belirti.
‘Sektörde Yavaşlama Sürebilir’
2024 yılına ilişkin sektör beklentilerini paylaşan Maya, konut kredilerindeki sıkılaşmanın devam etmesi durumunda piyasada yavaşlamanın sürebileceğini ifade etti. Buna karşın sıkılaşmadaki azalmayla birlikte 2024 yılının ikinci yarısından itibaren daha iyimser bir tablo ile karşılaşmanın mümkün olduğunu sözlerine ekledi.
Kentlerdeki yaşam maliyetindeki artış ve barınma sorununun dünya genelinde etkilerini gösterdiğini vurgulayan Maya, yeşil dönüşüm için doğru zaman olduğunu söyledi.
Konut sektörünün, Türkiye’nin 2053 yılı net sıfır emisyon hedefine ulaşılması için büyük öneme sahip olduğunu vurgulayan Maya, “Başta enerji ve su verimliliğinin artırılması ile konut bakım ve işletme maliyetlerinde tasarruf sağlayarak hem bireysel hem de çevresel fayda yaratmak mümkün” diye konuştu.
