Zengin Baba Yoksul Baba kitabının yazarı Robert Kiyosaki, Bitcoin’e olan yakın ilgisi ile biliniyor. Ünlü isim Bitcoin ve kripto paralardaki son artışın nedenlerine dair görüşlerini paylaştı. Kiyosaki’ye göre BTC’deki son yükseliş, ABD’nin bozulan ekonomisinden kaynaklanıyor.
Sosyal medya hesabından açıklamada bulunan Kiyosaki, “Altın, gümüş, Bitcoin neden yükseliyor? Çünkü ABD yoksulları ve orta sınıfı daha da yoksullaşıyor ve borç batağına saplanıyor. Lütfen daha da fakirleşme. En azından bir gümüş satın alın. Sadece 30 dolar ve zenginleşmeye başla.” ifadelerini kullandı.
Yükselen enflasyon ve faiz oranı artışlarının ortasında Kiyosaki, Bitcoin ve altını tercih eden yatırımcıları savunmada ön saflarda yer aldı. Yazara göre bu varlıklar, finansal bir çöküşte en çok ihtiyaç duyulan bir koruma görevi görüyor. Kiyosaki, Bitcoin’in yasal desteğe atıfta bulunan tek ayakta kalan kripto para birimi olacağına inanıyor.
Yazar bununla ilgili, “Bitcoin için çok heyecanlıyım. Neden? Niye? Çünkü Bitcoin, tıpkı altın, gümüş ve petrol gibi bir emtia olarak sınıflandırılır. Çoğu kripto jetonu menkul kıymet olarak sınıflandırılır ve SEC düzenlemeleri çoğunu ezecektir. Daha fazla BTC alıyorum” ifadelerini kullandı.
Kiyosaki’nin değerlendirmesi, Bitcoin’in tarihinin ne iyi Ocak aylarından birini yaşayarak yüzde 40’a yakın yükselmesinin ardından geliyor. Dijital varlık yükselişini 23.000 dolara kadar taşıdı ve bu seviyeyi tutmaya devam ediyor.
Kiyosaki daha önce küresel ekonominin zaten bir durgunluk içinde olduğunu öne sürerken olası bir sert inişe karşı uyarıda bulunmuş ve her şey çökerken Bitcoin’in kalacağını söylemişti. Bu çizgide Kiyosaki, inişin artan iflas, işsizlik ve evsizlik oranlarından kaynaklanacağına inanıyor.
Yazar, özellikle Federal Rezerv’i enflasyonist durumu idare edememekle suçladı. Karamsar bir ekonomik görünüme sahip olan Kiyosaki, daha önce yatırımcıların kağıt paradan kaçınmaları ve altına yönelmeleri gerektiğine işaret etmişti. Altının potansiyelinin, merkez bankaları tarafından metalin sürekli biriktirilmesiyle vurgulandığını öne sürmüştü.